04.05.2015
HAYATI
Abdulvahap Kocaman: d. 1930 veya 1934. Ö. 2005)
Abdulvahap Kocaman, 1934 yılında daha önce Adana 'ya bağlı iken Osmaniye' il olduktan sonra Osmaniye'ye bağlanan Kadirli ilçesinin Avluk köyünde dünyaya gelmiştir.
Babasının adı Mehmet annesinin adı ise Rukiye Hanım'dır. Yoksul bir ailemin çocuğu olarak dünyaya gelmiş çocukluk hatta gençlik yılları yoksulluk içinde geçmiştir. Kocaman'ın yetiştiği kültürel muhit Kozanoğulları Derebeyliğinin ve Çukurova, Uzun yayla arasına yaz kış konup göçen, göçer Türkmen oymaklarının yazlık kışlık göç güzergâhı içindedir. Bu muhit içinde türkü, bozlak, Dadaloğlu, Karacaoğlan, Deli Boran türkülü hikâye ve destanlarının henüz canlı kaldığı bir ortamda büyümüştür.
İlk eğitimini köy imamlarından dini eğitim olarak almış, eski yazıyı da dökmeye uğramıştır. Okuma ve yazmayı köylerine takın olan Nüfred köyündeki ilkokula giderek öğrenmeye çalışmış ve oradan mezun olmuştur. Ancak okuryazarlığı daha ziyade o yıllarda cahil askerlere okuma yazma öğretmek maksatlı Ali Okulu denilen asker okulunda öğrenmiş olduğunu Halil Atılgan'dan istifade ederek öğreniz. [1]
Doğduğu köyün adı ise önceleri Avluk adı ile anılırken, bu köy daha sonra Koçlu adını almıştır. Abdulvahap KOCAMAN aşağıdaki dörtlükte adını soyadını, doğum yerinin Avluk, Avluk'un yeni adının da Koçlu olduğunu şöyle açıklamaktadır.
Yoksulluk elinden halim pek yaman
Olamazlar benim gibi kodaman
Adım Abdulvahap soyum Kocaman
Koçlu Köyü denen vilayetim var. [2]
Kaynaklar şairin köyü hakkında şu bilgileri vermektedir. “4 ayrı mezradan oluşan Koçlu ( Avluk ) ; doğusunda Göztaşı ( Nürfet) ve Oruçbey, batısında İlbistanlı ve Kösepınarı, kuzeyinde Yoğunoluk, güneyinde ise Karakütük köyleriyle çevrilidir. 'Kadirli' nin kuzeyine düşen Koç' dağlık ve dağınık bir yerleşime sahiptir. Geçim kaynağı çiftçilik ve hayvancılıktır. Denizden yüksekliği 200 metre, son sayımlara göre nüfusu 1071, hane sayısı 151 dir.” [3]
Kaynaklardan aldığımız bilgiye göre bu köy Kadirli'ye uzaklığı 23 km. uzaklıktadır. Koçlu köyü, Fırka-ı Islahiye hareketinin Kozanoğlu Derebeyliğini ortadan kaldırarak Çukurovadaki Türkmenleri iskan ettiği Derviş Paşa iskânında ( Bkz:, Şahamettin Kuzucular Çukurova Gavurdağları ve Amik Ovasındaki Türkmen Aşiretleri ) Türkmenlerin iskana tabi tutulduğu köylerden birisidir. Bu bakımdan Koçlu köyünün 1865 yılındaki iskân sonrasında oluşmuş bir köy olduğu zannedilmektedir.
Resmi kaynaklara göre ve Nüfus cüzdanına bakıldığında Abdulvahap Kocaman'ın doğum tarihinin 1934 yılı olarak görülmektedir. Fakat şair yakın çevresindekilere yaşının küçük yazıldığını doğumundan dört yıl sonra nüfusa kaydedildiğini söylemiştir. [4]Tartıştığında doğum tarihinin 1930 olduğunu, askere geç gitmesini sağlamak amacıyla babasının küçük yazdırdığını ifade etmiştir. Ama onun resmi kayıtlardaki doğum tarihi 1934 tür.
Şair şiirlerinde mahlas kullanmamış, onun yerine şiirlerinde kendi adını ve soyadını kullanmayı tercih etmiştir. Onun için herkes şiirlerinden adını ve soyadını bilir: “
Yoksulluk elimden halim pek yaman
Olamazlar benim gibi kodaman
Adım Abdulvahap soyum Kocaman
...diyerek adının Abdulvahap soyadının da Kocaman olduğunu özlü bir şekilde ifade eder. Şair, Kocaman soyadını almaları konusunu “Baba tarafının çok iri yapılı olduğunu, onun için Kocamanlı denildiğini, soyadının da buna izafeten verildiği” şeklinde izah etmiştir.
Yukarıda sözü edilen türkülü kısa hikâye ve destan geleneğinin canlı olduğu bir muhitten büyüyen Kocaman'ın küçük yaşlarından itibaren destanı olmaya heveslendiği ve çocukluk yıllarında şahit olduğu o ozanlara özendiği muhakkaktır. Bu nedenle A. Kocaman da destanı bir halk ozanı olarak yetişmiştir. Yazdığı destanları satarak geçimini sağlamaya çalıştığından dolayı da “Destancı Vahap” olarak tanınmıştır.
Hakkında yazılanları gözden geçirdiğimiz zaman şairin destan geleneğine yatkın olduğu, gezgin âşıklık gelmeğine sahip bir halk ozanı olduğu, hamasi şiirler yazmayı ve söylemeyi sevdiği anlaşılmaktadır.
Şair 1947 yılında( bazı kaynaklarda1949) kendi köylerindeki Menekşeler ailesinden Mehmet ve Huri kızı, Cennet Hanım ile [5]evlenmiştir. Şairin bu evliliğinden kaynaklara göre tam on bir tane çocuğu olmuştur. Şair, “Türkiye'nin olumsuz şartlarına rağmen çocuklarının okumasını sağlamış, ev bark sahibi yapmış, budan da büyük mutluluk duyan, iftihar eden bir Abdulvahap'tır. Ben Türkiye 'de Abdulvahap Kocaman olmasaydım çocukları böyle iş güç sahibi yapamazdım diyen usta Kocaman'ın 11 çocuğu vardır.” [6] Şair bir şiirinde çocuklarını şöyle dile getirmiştir.
Dört dörtlük o bir çağın insanı
Oğlum Mehmet Ali başa yazılsın
Küfürsüz yalansız onun lisanı
Her yönüyle dağa taşa yazılsın
Abdulkadir gözü pek mi gözü pek
Yalan dolan demez sözleri gerçek
Zabıta memuru Adana'da tek
Kişiliği kurda kuşa yazılsın
Oğlum Mustafa da çok saygıdeğer
Benim her emrime başını eğer
Evladın kötüsü olmazmış meğer
Sevgisi ciğere döşe yazılsın
Selman yakışıklı köy zamparası
Kızlar ile iyi gitmez arası
Kimseye açmadan gönül yarası
Kıymeti göz ile kaşa yazılsın
Muharrem oğlum da ağır mı ağır
Kötü sözü duymaz kulağı sağır
Bana karşı gelmez bağır ve çağır
Sabır sarayına paşa yazılsın
Mehmet Akif tez evlendi genç yaşta
Jandarma subayı şimdi Maraş'ta
Bir kılıbık diploması ilk başta
Darısı çok arkadaşa yazılsın
Kızım Müzeyyen'e içim yanıyor
Yerine düşmedi kalbim kanıyor
Kocasını gören adam sanıyor
Bir günah işlerse beşe yazılsın
Zekiye kızımın her hâli normal
Sariye kafadan biraz anormal
Oğlum Şeyh Şamil'im sen sonuna kal
Senin her gününe neşe yazılsın
Oğlum Muammer de yanımda kaldı
Onun etrafını haylazlar aldı
Biri önder olup içkiye saldı
Günahları o keltoşa yazılsın
Şimdilik yanımda bir koca karım
Tek böbrekli yaşar sağlığı yarım
O benim her şeyim dünyada varım
Hayatıma baştanbaşa yazılsın
Kocaman bunları nasıl besledin
Nasıl giyindirdin nasıl süsledin
Hep Allah'tan hayırlısın istedin
Senin de emeğin boşa yazılsın
Görüldüğü gibi şair bu şiirinde kız ve erkek çocuklarını isim isim saymıştır. Şair çektiği yoksulluğa ve geçim darlığına rağmen bu on bir çocuğuna da iş bulmuş ve onlara birer yuva kurmayı başarmıştır. Yazdığı şiirleri, sattığı destanları, katıldığı toplantılar ve etkinliklerden kayda değer bir gelir elde edemeyen şairin en büyük sevinci çocuklarına iş ve evlilik kazandırmak olabilmiştir. [7]
“Çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Halk Ozanımız 1950'den itibaren Destan satmaya başlar. Bundan dolayı, “Destancı Vahap” olarak tanınır. 1954 yılında askere giden Kocaman yazdığı destanları ve atıştaki başarısından dolayı ordu mensuplarının sevgisini kazanmıştır. Askerlik dönüşü Âşıklığa devam eden Kocaman çiftçilik ve Âşıklık yaparak geçimini sağlamıştır.” [8]
Önceki vakitlerde şairin destan yazarak ve satarak, çiftçilik yaparak geçimini sağlamaya başladığı belli olmaktadır. Âşıklık konusunda aşama kaydetmesi ise 1966 yılından itibaren Konya'daki “Türkiye Âşıklar Bayramı”na katılmaya başlar. Halk ozanları geleneğini yaşatmayı amaçlayan bu bayramlar Kocaman’ın âşıklık serüveninde bir dönüm noktası olur. Yöresinde destan satıcısı ve destan söyleyen âşık olarak ün yapmaya başlar Kocaman’ın ÂŞIKLIK geleneğindeki yeri kahramanlık konulu şiirler yazan bir tür gezgin âşık olmasıdır. Buna rağmen Abdulvahap Kocaman saz çalmayı öğrenemediği için Dilden söyleyen âşıklardan birisidir. ( bkz GEZGİN ÂŞIKLIK GELENEĞİ)
Hece Ölçüsünü başarıyla kullanan şairin dili pek çok diğer halk ozanlarımızda da olduğu gibi yalındır. Şiirlerinde yöresel deyimlere ve ifadelere de rastlanılır
ÂŞIK edebiyatının geleneksel konularını işleyen şairin şiirlerindeki başlıca temalar, yiğitlik kahramanlık, vatan sevgisi gibi hamasi konularla sosyal hayat, aşk doğa, geçim derdi, gurbet vb konular olmaktadır. Destancı şair olarak şekillenmiş âşıklık özelliği gereği ve gür sesi ile şiir okumasıyla da ün yapmış bir âşıktır. ( bkz Aşık Edebiyatı Genel özellikler)
Aşoğın Konya Âşıklar bayramı dışında aldığı ödüllerin çetelesine ulaşamadıysak da hakkında yapılmış röportajlardan ve ve bazı yazılardan bir hayli ödül aldığı anlaşılmaktadır. “Resmî ve resmî olmayan birçok toplantıya katılan âşığımızın yüzün üzerinde madalyası ve armağanı vardır.” [9]
Şair 14 Ağustos 2005 tarihinde doğduğu köyde hayata gözlerini yummuş ve Koçlu köyünde toprağa verilmiştir. Abdulvahap Kocaman günümüz Âşık Edebiyatının hamasi türünde örnekler verenDadaloğlu mecrasından gelip giden bir şair olarak dikkat çeker. Onun şiirlerindeKaracaoğlan , Dadaloğlu İve diğer yöresel ozanların şiirlerinden gelen edaların da bulunması çok tabidir. Buna rağmen şiirlerinde gür sesli bir şairin nutuklarını andıran yiğit bir eda bulunur.
Çukurova Âşıklık Geleneğinin önemli isimlerinden olan şairin şiirlerinde toplumsal kaygı, vatan sevgisi, millet aşkı, kahramanlık, yoksulluk, tüm bunlara karşın gururlu bir iyimserlik vardır.
HAKKINDA YAPILAN ÇALIŞMALAR
Hüsnü Şimşekyıldız, Âşık Abdülvahap Kocaman /Hayatı, Sanatı, Eserleri (Erzurum, 1974). Adanalı Halk Ozanı Abdülvahap Kocaman’dan Şiirler (1970)
Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )
Kayıkçı Kul Mustafa , Katib , Erzurumlu Emrah , Erzurumlu Aşık Sümmani , Divriğili Deli Derviş Feryadi , Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) , Aşık Ferrahi , Kağızmanlı Hıfzı , Musa Merdanoğlu , Posoflu Aşık Müdami , Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Zülali, Âşık Şenlik, Ercişli Emrah , Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Âşık Şarkışlalı Talibi Çoşkun , Kaygusuz Abdal , Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür, Tokatlı Nuri …
ŞİİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ AŞIK MUHTAR ADAYI
· ACEP EVLENSEK MI, EVLENMESEK MI?
·
KAYNAKÇA
[1] Halil Atılgan, İki Taştan İbaret Kadirlili Abdulvahap Kocaman 1996, s. 6
[2] Ömer Aydoğan, Şiire Hakkını Veren Aşık Abdulvahap Kocaman,.merhabahaber.com/d/file/10-17-12-05-2010.pdf, son erişim, 18-06 2013
[3] https://www.yasamoykusu.com/biyografi-11738-Abdulvahap_Kocaman
[4] https://www.yasamoykusu.com/biyografi-11738-Abdulvahap_Kocaman
[5] Ömer Aydoğan, Şiire Hakkını Veren Aşık Abdulvahap Kocaman,.merhabahaber.com/d/file/10-17-12-05-2010.pdf, son erişim, 18-06 2013
[6] https://www.yasamoykusu.com/biyografi-11738-Abdulvahap_Kocaman
[7] https://cezmyurtsever-kadirlitarihi.blogspot.com/2010/09/abdulvahap-kocaman-kitabinin.html
[8] https://www.merhabahaber.com/d/file/10-17-12-05-2010.pdf
[9] https://www.merhabahaber.com/d/file/10-17-12-05-2010.pdf
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın