24.08.2016
0 Mart 1909'da Hilal Matbaası'nda toplanan Şahabettin Süleyman, Yakup Kadri, Refik Halit, Cemil Süleyman, Köprülüzade Mehmet Fuat, Tahsin Nahit, Emin Bülent, Ali Süha, Faik Ali ve Müfit Ratib gibi yeni bir hareket başlatmayı planlar. Ahmet Haşim' de bu harekete katılır. Böylece Fecr-i Ati Encümen-i Edebisi Fecr-i Ati Beyannamesi, 24 Şubat 1910'da yayımlanır. Fecri Ati edebiyatı, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Servet-i Fünun Dergisinde yayımlanan bir bildiriyle başlar.
1909'da kurulan Fecr-i Ati Topluluğunun üyeleri şunlardır:
Ahmet Haşim , Emin Bülent Serdaroğlu ,Ali Canip Yöntem, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Fuad Köprülü, Tahsin Nahit , Abdullah Hayri, Fazıl Ahmet Aykaç, Mehmet Fuat, Refik Halit Karay , M. Lâmi, Izzet Melih, Müfit Râtip, Ahmet Samim, Şahabettin Süleyman, Hamdullah Suphi Tanrıöver
Fecri Ati Topluluğunun Genel özellikleri
- Edebiyatımızda ilk edebi bildiriyi (manifesto/ beyanname) yayımlayan topluluktur.
- Edebiyatımızda ilk edebî topluluktur.
-Servet-i Fünûn edebiyatına tepki olarak doğmuştur.
- "Sanat şahsi ve muhteremdir." (Sanat kişisel ve saygıya değerdir) görüşüne bağlıdırlar.
- "Edebiyat ciddi ve önemli bir iştir, bunun halka anlatılması lazımdır." görüşüne sahiptirler.
- Batıdaki benzerleri gibi dil, edebiyat ve sanatın gelişmesine, ilerlemesine hizmet etmek; gençleri bir araya getirmek; seviyeli fikir münakaşalarıyla halkı aydınlatmak; değerli ve önemli yabancı eserleri Türkçeye kazandırmak; Batıdaki benzer topuluklarla temas kurmak, böylece Türk edebiyatını Batı edebiyatına yaklaştırmak, Batı edebiyatını Türk edebiyatına tanıtmak amacındadırlar.
- Servet-i Fünûn'a bir tepki olarak ortaya çıkmasına rağmen, şiir sahasında bu edebiyatın özelliklerini sürdürürler.
- Şiirlerinde işledikleri başlıca temalar tabiat ve aşktır.
- Tabiat tasvirleri gerçekten uzak ve sübjektiftir.
- Dil bakımından Servet-i Fünun'un devamıdır. Arapça ve Farsça kelime ve tamlamalarla dolu, günlük dilden uzak ve kapalı bir şiir dili oluşturmuşlardır.
- Aruz Ölçüsünü kullanarak serbest müstezat türünü daha da geliştirmişlerdir.
- Fecri Aticiiler tiyatro ile yakından ilgilenmişlerdir.
- Şiirde özellikle Sembolizm min etkisi söz konusudur. Hikâyede Maupassant, Tiyatroda ise Henrich İbsen örnek alınır.
- Belli bir Sanat anlayışında, belli değer ölçüleri etrafında birleşmeyi değil, ferdi hürriyeti ve bunun sonucu olarak da çeşitliliği savundukları için kısa sürede dağılmışlardır.
- Dağılmalarında özellikle Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp'in çıkardıkları Genç Kalemler dergisi etkilidir. Yani Milli Edebiyat Hareketi'nin başlaması Fecri Ati'yi bitirir.
- Fecri Ati, Edebiyat-ı Cedide ile Milli Edebiyat arasında bir köprü görevi görür.
-Fecr-i Ati'nin en önemli temsilcisi Ahmet Haşim'dir.
Fecri Ati şiirinin genel özellikleri
24 Temmuz 1908'de ilan edilen II. Meşrutiyet'ten sonra ülkede canlı ve hareketli bir edebiyat hayatı başlamıştır. Edebiyatta ki bu canlılık aslında ülkede II. Meşrutiyet'in getirdiği özgürlük ortamı içinde her türlü fikrin serbestçe tartışılabilir hale gelmiş olmasındandır. II. Meşrutiyet'in ilanından sonraki devirde edebiyatımız biraz da Abdülhamid'in baskılı rejiminden kurtularak imparatorluğu çepeçevre saran siyasi olayların içine girmiştir.
Bu yılların edebiyat ortamında edebiyata hevesli İstanbul gençlerinden bir grup 1909 da Fecr-i Ati adında bir topluluk kurarlar. Ülküleri Servet-i Fünn Topluluğuna benzeyen fakat onlardan daha ileri bir edebiyat topluluğu meydana getirmektir. Bunlarda tıpkı Edebiyat-ı Cedideciler gibi Servet-i Fünun Dergisi ni kendi eser ve görüşlerini yazacak bir organ saymışlar, edebiyatta yapmak istediklerini de bir bildiri ile açıklamışlardır.
Bu bildiride yeni görüşün hangi prensiplere sahip olduğu ve çizilmiş bir hedefe benzer hususlar yoktur. Edebi bir görüşün belirtilmesinden çok, genç edebiyatçıların birlikte hareket edecekleri ve topluca çalışıp yazacakları açıklanmıştır. Önemli bir prensip ortaya koyamayan ve Servet-i Fünuncular kadar etkili bir ekol olamayan Fecri Ati topluluğunun daha sonraları ortaya çıkan gaye ve prensibi şöyle özetlenebilir: "Sanat, şahsi ve muhteremdir."
Ne var ki topluluğun üyelerinin hem yaş olarak çok genç olmaları, hem kültür yönünden oldukça zayıf bulunmaları, hem de edebiyatımızda yeni bir çığır açacak önemli prensipler ortaya koyamamış bulunmaları yüzünden Milli Edebiyat Hareketi'ni savunanlarca çok kolay bertaraf edilmişlerdir. Zaten Fecri Ati Topluluğu varlıklarını gösterebilmek için sık sık kendilerinden öncekileri hırpalayan eleştiriler kaleme almaktan, Edebiyatı Cedideciler'in dil anlayışlarını sürdürüp bazı batı örnekleri teklifinden başka önemli bir rol oynayamamışlardır.
Ali Canip Yöntem'in o zaman Selanik'te topluluğun muhabir azası olmasına rağmen, onların fikirlerini de eleştirmesi belli bir edebi görüş birliğinin Kurulmamış olduğunu gösterir. Bu yüzden Fecri Aticiler daha fazla dayanamayıp iki yıl sonra Balkan Savaşı içinde dağılmışlardır.
Sonuç olarak bu topluluktan edebiyat tarihimize önemli bir ekol değil, bir kaç tane isim kalmıştır. Yakup Kadri, Refik Halit, Ahmet Haşim ve Fuat Köprülü. Bunlardan Ahmet Haşim dışında diğerleri Milli Edebiyat akımının önemli ölçüde etkisi altında kalarak, yazı hayatına devam etmişlerdir. Bilhassa Fuat Köprülü, daha sonraları yaptığı ilmi araştırmalarla Milli Edebiyat Hareketinin aydınlanıp yayılmasına önemli katkılarda bulunmuştur.
Sonuç
Ama Fecr-i Aticiler, kurumlaşmak isterken gözettikleri, yazının ve toplumsal bilimlerin ilerlemesine çalışmak, sanatçılar arasında birlik ve dayanışmayı sağlamak gibi amaçları yaşama geçiremediler. Edebiyat-ı Cedide’ye karşı olmakla birlikte ne tepkilerini açık seçik ortaya koyabildiler, ne de özellikle dil açısından ondan kopabildiler. Üstelik her fırsatta tersini belirtmelerine karşın Edebiyat-ı Cedide’nin süreği sayıldılar. Bir dergi çıkaramamaları ve başlangıçta Servet’i-Fünun dergisi çevresinde toplanmaları da buna yol açtı.
Meşrutiyet’le gelen görece özgürlük ortamından yararlanarak çıkarılmış değişik eğilimlerdeki dergilerde yazmaları ise dağınıklık getirdi. Ayrıca, “sanat şahsi ve muhteremdir” ilkesini, herkesin ayrı ayrı görüşlere sahip olması, sanatı değişik biçimlerde anlaması olarak yorumlamaları bu dağınıklığı çabuklaştırdı. Belli bir sanat anlayışında, belli değer ölçülerinde birleşmeyi değil, bireysel özgürlüğü ve bunun sonucu olarak da çeşitliliği savunuyorlardı. Her biri yalnız kendi duyuşuna, kendi beğenisine göre bir güzellik yaratma çabası içindeydi.
Bu durumun, Fecr-i Ati’nin bir yazın akımı değil, birbirlerine arkadaşlık duygularıyla bağlı genç sanatçıların oluşturduğu bir edebi topluluk olduğunu gösterir. Nitekim her biri sanatını bir başka yolda geliştirecek, değişen toplum koşullarında değişik sanat anlayışlarına varacaktır.
· FECR-İ ATİ EDEBİYATINDA ÖYKÜ VE ROMAN VE TİYATRO
· Fecri Ati Topluluğunun Genel özellikleri
· FECRİ ATİ DÖNEMİ SİYASİ ORTAMI
· Fecri Ati Topluluğunun Genel özellikleri
· Fecri Ati TopluluğuYazar ve Şairleri
· Sembolizim Ahmet Haşim ve Fecri Ati'ye Etkileri
·
Üye olarak ESA şairi ve yazarı olabilir, yazılara katkıda bulunabilir yazı ve şiirlerinizi; tez, inceleme vb paylaşabilir; yazılara katkıda bulunabilirsiniz.
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın