Aşık Reyhani Hayatı ve Şairliği

04.05.2015

 

 

HAYATI

Âşık Reyhanî ( Asıl adı: Yaşar Yılmaz )

( Doğumu, Erzurum, Pasinler, Alvar köyü d. 1934, Alvar köyü, ölümü, Bursa 1996 )

Nüfus kâğıdına 1932 - 10 Aralık 2006 tarihinde doğmuş olarak kayda geçen Âşık Yaşar Reyhanlı, Hasankale’nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı ise Yaşar Yılmaz’dır.

Yaşar Yılmaz, esasında nüfus kaydına girdiği yıldan iki sene büyük olarak yazılmıştır. Ölen ablasının kimliği Reyhanî’ye verilmiş bu nedenle nüfusta iki yıl büyük gözükmüştür. Kendinden iki yıl önce dünyaya gelen ve hayatını kaybeden kız kardeşi Yaşar ‘ın yerine hayatını ve nüfustaki kaydının [1]devam ettirmesinden dolayı nüfus kayıtlarında 1934 yılının eylül ayında Erzurum’um Pasinler ilçesine bağlı Alvar köyünde dünyaya gelmiş gibi gözükür.

 

Feyzi Halıcı “Âşıklık Geleneği ve Günümüz Halk Şairleri “adlı çalışmasında,  Reyhanî’nin babasının İran göçmenlerinden Recep olduğu ve ailenin önce Kars’a yerleşip, oradan da Erzurum’a yerleştiği yazılıdır. Dr. Dilaver Düzgün ise, ‘Âşık Yaşar Reyhani’ adlı çalışmasında, şairin büyük dedesi Muhittin’in, Ahıska muhaciri olarak Erzurum’a geldiğini ve 93 harbinde (1877-78 Osmanlı-Rus harbi) şehit düştüğünü, onun oğlu Kamil Usta'nın  [2] Erzurum’da bir süre ticaretle uğraştıktan sonra Alvar’a yerleştiğini kaydetmektedir.

 

Kendisi hayatta iken verdiği bilgilerle bunları teyit etmiş, büyük dedesi Muhittin’in, Ahıska muhaciri olarak Erzurum’a gelmiş olduğunu ve 93 Harbinde şehit düştüğünü ifade etmiştir.  Muhittin’in oğlu Kâmil Usta’nın bir müddet Erzurum’da ticaretle uğraştığını daha sonra da Alvar’a yerleştiğini babası Recep Usta’nın da Alvar’da çiftçilik yaptığını belirtmiştir.[3]

 

Bu çelişkili izahlar arasında bilinen en kesin şey babası Recep’in “Alvar köyünde ortakçılık ve otlakçılık yapan” fakir bir köylü olduğudur.  “Yaşar Reyhanî’ çocukluk yılları Alvar’a yakın Pasinler’in Tepecik ve Horasan’ın Aşağı Tahir Hoca köylerinde geçer. Aşağı Tahir Hoca köyünde iken ilköğrenimini yapmak üzere ilkokula gitmiş ama üçüncü sınıftan sonra okulu terk etmiştir.” [4] Okuma yazmayı okula gitmeden öğrenmiş,  1960 ‘ta dışarıdan sınava girerek ilkokul ve ortaokul diplomasını almıştır.

 Reyhanî, küçük yaşlarda köyüne gelen âşıklardan etkilenmiş âşıklık hevesine küçük yaşta kapılmıştır.  Kerem İle Aslı  ve Emrah İle Selvihan  hikâyesini okuyarak etkilendiğini,   Erzurumlu Aşık Sümmani  ve Erzurumlu Emrah’ın şiirlerini okuduktan sonra âşık olmaya karar verdiğini anlatacaktır. 

Küçük yaşlarda köyüne gelen halk ozanlarından etkilenmiş, hem  Âşıklardan  dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak, birçok halk hikâyesini öğrenmiş olur. Bu hikâyelerin çok etkisinde kaldığını kendisi de itiraf etmiştir.  Böylece kendisi de badeli bir ozan olacaktır.  ( bkz BADE İÇME RÜYADA AŞIK OLMA GELENEĞİ VE ÖZELLİKLERİ )

Kendi anlatımına göre de badeli âşık olması şu şekilde gerçekleşir. 12-13 yaşlarında iken “ Aşağı Tahirhoca köyünün yakınındaki Göreşken Baba türbesi civarında uykuya dalınca “ rüyasında ihtiyar birisi tarafından ona şerbet sunulur.  Ancak ifadesine göre şerbeti içememiş, yoldan geçen atlıların sesine de uyanmıştır. Yaşar Reyhanî, bu anlatımı ile bade içip içmediği konusunu da bu nedenle biraz muğlâk bırakmış olur.  Lakin neticede bade içen badeli âşıklar kervanına dalmış olur. ( bkz BADE VE BADE İÇMEK ( DİVAN VE HALK ŞİİRİNDE )

Şiir söylemeye başlaması da bu hadiseden sonra meydana gelecektir.  14 yaşlarına doğru şiirler söylemeye başlayan Reyhanînin âşık olarak meydana çıkması 18 yaşından sonrasına kalacaktır. İlk şiirini 1950 yılında, 18 yaşındayken Aşağı Tahirhoca köyünde söylemiştir. [5]Söylediği ilk şiiri şudur: 

 

“Bir siyah gözlü yar yıllarca evvel
Berrak bir pınarın başında idi.
Peri gibi saçlı, huriden güzel
Durgun yüzlü, ondört yaşında idi.

 

Fakat kimi kaynaklara göre Reyhanî, bade içme konusunda sürekli sessiz kalmış ve bu konuyu pek de kabul etmeyen bir tutum ile cevap vermiştir. [6] Dilaver Düzgün ile yaptığı bir söyleşiden sonra  Dilaver Düzgün böyle bir intiba edindiğini ifade etmektedir. 

İlk gençlik yıllarında sonu mutlu bitemeyen bir macera da yaşamıştır. Reyhanî, bir  kız kaçırmış ama birkaç ay geçmeden bu evliliği geçimsizliğe dönüşmüştür. [7] Bunun üzerine karısının ailesi kızlarını alarak başka biriyle evlendirmişlerdir.  Âşık Reyhanî, bu dönemden sonra" Dertli " mahlasıyla şiirler yazmaya, türkü söylemeye başlar. Bu yıllarda Pasinler ilçesinde kahvehanelerde yapılan âşıklar programlarının değişmez âşıklarından birisi olmaya başlar. Bu ortamda birçok âşıkla tanışmış olur.

 

Ancak bu mahlası uzun süre kullanmadan, Bayburtlu Hicrani tarafından Reyhanî mahlası verilir.[8]  Eski  halk ozanlarından   edindiği bilgilerin dışında, Âşık Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari ve  Murat Çobanoğlu’nun babası Gülistan Çobanoğlu gibi âşıklardan [9]gelenek ve usul öğrenir.Reyhanlı, yetişme çağlarında çağdaşı olduğu pek çok ozanla tanışır. Posoflu Müdami, Ardanuçlu Efkari, Bardızlı Nihani, Kağızmanlı Cemal Hoca, Sarıkamışlı Dursun Cevlani ve Bayburtlu Hicrani dönemin önde gelen ve karşılaşmalar yaptığı, meclislerinde bulunduğu, ozanlar olacaktır.

 

1950 de ilk şiirini söyleyen Reyhanî âşıklık geleneğine çok hızlı bir giriş yapar. 1951 yılında Akpunus köyünde Hicrani ile 1952 yılında da Kağızman’ın Camışlı köyünde Cemal Hoca ve aynı yıl Şenkaya’nın Bardız köyünde Âşık Nihani ile birlikte olmuş, onlarla deyişmelerde bulunmuştur.20 yaşına geldiğinde Sarıkamış’ın Keçesor (Balabantaş) köyünden Rabia Hanım’la evlenir.  Fakat çok geçmeden askere gidecek bir akça aylık bebeğinden de ayrı kalacaktır.  Askerlik hizmetini 1955-1956 yılları arasında Ankara Etimesgut’ta yapar. Etimesgut’ta asker iken yapılan bir âşıklar yarışmasına katılıp, o yarışmada bulunan  Behçet Kemal Çağlar’ın da dikkatini çeker.

 

Askerlik dönüşü Alvar Köyünden Erzurum merkeze taşınıp, Yukarı Habip Efendi mahallesinde bir evde yaşamaya başlar. Artık Erzurum şehir merkezindeki âşıklar ile alakalı her yere gidip gelme şansı bulmuştur.  Artık programlar yapmaya başlamış, birçok halk hikâyesi de öğrenmiş, kısa türkülü hikâyeler de anlatmaya başlamıştır.

 

1960 yılında annesini kaybetmiş bir yıl kadar sürecek olan  mahkûmiyet hadisesi de yaşamıştır. Hapisten çıktıktan sonra da âşıklığı bir meslek haline getirmiştir.  Hayatını sazı ile kazanmak amacındadır.  Nitekim 1967 yılında onu Erzurum Belediyesine almışlar lakin o çok kısa bir süre sonra bu görevinden ayrılmıştır. [10]

 

Reyhanî, hikâyeler de tertip etmeye başlar. Bu hikâyelerden" Böyle Bağlar" adlı hikâyesini se Âşık Mevlüt İhsani ile ortaklaşa düzenler.  Bu hikâyeden başka olarak Âşık Guruni Hikâyesi ve hikâyeli deyişlerini de oluşturmuştur. [11] Bu bakımdan Reyhanî halk hikâyesi tasnif eden musannif âşıklarımızdan birisi olmaktadır. 

 

Ozanlar çevresinde iyice yer edinmiş olan Reyhani artık gezgin bir âşık olmaya da karar verir. Gezgin ozan geleneğinin bir üyesi olan Reyhanî, köy köy, ilçe ilçe, şehir şehir dolaşmaya başlamıştır. ( bkz  GEZGİN ÂŞIKLIK GELENEĞİ ) Konya Âşıklar Bayramına 1966 yılından başlayarak 1991 yılına kadar ara vermeden katılan yedi aşığımızdan biridir. Konya âşıklar bayramında Sarıcakız mahlasıyla şiirler söyleyen İlkin Manya ile  tanışmış ve aralarında bir yakınlaşma başlamıştır. Bu yakınlaşma 1970 yılında evliliğe dönüşmüş ancak ikinci evliliği çok uzun sürmemiştir.   Reyhani, Karslı âşıklar, M. Çobanoğlu ve Şeref Taşlıova birlikte  Konya Âşıklar Bayramı’nın vazgeçilmez müdavimlerinden birisi olmayı devam ettirir.

 

İran’dan Avrupa’ya birçok ülkede türkü söyleyen Âşık Reyhanî, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller alır. 1976 yılında Erzurum’un Gölbaşı semtinde Âşık Nuri Çırağı ile birlikte âşıklar kahvesini açmış, 1980 yılında Erzurumlu âşıkları örgütlenme içerisinde bir araya getirmek amacıyla Doğulu Halk Ozanları Kültür Derneğini kurup1989 yılına kadar başkanlığını yapmıştır.

1989 yılında Erzurum’dan göçerek Bursa’ya yerleşir ve çalışmalarını oradan yürütmeye başlar. Bursa'nın merkez Yıldırım ilçesine bağlı Değirmenönü mahallesinde çocuklarının yanı sıra Erzurumlu âşık dostlarının yardımı ile hayatını idame ettirmeye çalışır. 1998 yılında geçirdiği rahatsızlığın ardından uzun bir süre tedavi görür. Ama artık sağlığı bozulmuştur. Reyhanî rahatsızlandıktan sonra10 Aralık 2006 tarihinde 74 yaşında iken  Bursa' da ölmüş, cenazesi Yıldırım ilçesi Değirmenönü Merkez Camisinde ikindi namazının ardından Cumalıkızık Mezarlığına defnedilmiştir. [12]

 

Şiirleri birçok gazete, dergi ve araştırmada yaralan, çeşitli radyo ve televizyon programlarına katılan Âşık Reyhani’nin, şiirlerinin bir bölümünü topladığı “Alvarlı Reyhani” (1962),” Böyle Bağlar “ (1966), “Kervan” (1988) ve bazı düşünce ve şiirlerinden oluşan “Şu Tepenin Arkasında “adlı kitapları, Dilaver Düzgün tarafından hazırlanan “Âşık Yaşar Reyhani”, (1997), Ozan Yusuf Polatoğlu tarafından hazırlanan “Mızrabın Istırabı, Aşık Reyhani-Hayatı ve Şiirleri”, (2003) ve Muhsin Koç tarafından hazırlanan” Ölümünden Sonra Aşık Yaşar Reyhani “(2007) adlı kitaplar bulunmaktadır.

 

Katıldığı etkinliklerde atışma, türkü, hikâyeli türkü, taşlama ve şiir dallarındaki yarışmalarda çok sayıda birincilik ödülünü de kazanmış, Türkiye Gazeteciler Sendikası, Kültür Bakanlığı gibi değişik kurum ve kuruluşların düzenlediği etkinlik ve yarışmalardan 150 dolayında ödül almıştır.

Âşık Reyhanî birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrılır. Ayrıca ABD’nin Michigan Üniversitesinde katıldığı bir konferanstan sonra 1992 kendisine fahri öğretmenlik unvanı verilmiştir. Reyhanî yurt içinde ve yurt dışında pek çok etkinliklerde bulunmuştur.  Bu amaçla Almanya, Amerika, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Danimarka, Fransa, Hollanda, İran, İsveç, İsviçre, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Macaristan, Norveç, Suudi Arabistan, Türkmenistan gibi ülkelere davetli olarak gitmiştir. [13]

 

 Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )

Kayıkçı Kul Mustafa  Katib , Erzurumlu Emrah  Erzurumlu Aşık Sümmani  ,  Divriğili Deli Derviş Feryadi ,  Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) ,  Aşık Ferrahi ,  Kağızmanlı Hıfzı  ,  Musa Merdanoğlu  ,  Posoflu Aşık Müdami  Deliktaşlı Ruhsati ,  Âşık Şenlik,  Ercişli Emrah  ,  Âşık Ardanuçlu Efkari,   Şarkışlalı Talibi Çoşkun ,  Kaygusuz Abdal  ,  Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür Tokatlı Nuri , Dadaloğlu ,  Karacaoğlan

 

 

Reyhani Aşık Reyhani  TÜM ŞİİRELRİ İÇİN TIKLAYIN   

 

 

 KAYNAKÇA

 

[1] Metin Turan ,YAŞAR REYHANİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/metin_turan_

[2] Metin Turan ,YAŞAR REYHANİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/metin_turan_

[3] http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/Eklenti/52685,dilaver-duzgun-asik-yasar-reyhani-hayati-sanati-ve-siir-.pdf?0 )

[4]  Dilaver Düzgün "Aşık Yaşar Reyhani", (1997)

[5] Metin Turan ,YAŞAR REYHANİ, https://turkoloji.cu.edu.tr/HALK%20EDEBIYATI/metin_turan_

[6]  Dilaver Düzgün "Aşık Yaşar Reyhani", (1997)

[7] Mehmet Sülün, Yaşar Reyhani, https://muhasebedr.com/halk-ozani-asik-yasar-reyhani/

[8] Mehmet Sülün, Yaşar Reyhani, https://muhasebedr.com/halk-ozani-asik-yasar-reyhani/

[9] Mehmet Sülün, Yaşar Reyhani, https://muhasebedr.com/halk-ozani-asik-yasar-reyhani/

[10] http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/Eklenti/52685,dilaver-duzgun-asik-yasar-reyhani-hayati-sanati-ve-siir-.pdf?0

[11] Mehmet Sülün, Yaşar Reyhani, https://muhasebedr.com/halk-ozani-asik-yasar-reyhani/

[12] Aşık Reyhani, son yolculuğuna uğurlandı, Zaman 11 Aralık 2006

[13] http://www.erzurumkulturturizm.gov.tr/Eklenti/52685,dilaver-duzgun-asik-yasar-reyhani-hayati-sanati-ve-siir-.pdf?0

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar