Bezm Nedir
İşret etmek, içki içmek; içkili, sazlı, sözlü sakili, hatta çengili eğlence toplantısı meclis kurmak
Bezm Kökeni Anlamı
Osmanlıca yazılışı: bezm : بذم
Bezm, Farsça kökenli bir sözcüktür. Dilimize de bu dilden girmiştir.
Sözlüklerdeki ve edebi eserlerdeki anlamları: “İçkili, eğlenceli yiyip içme ve sohbet meclisi, dernek, topluluk, yemek içmek ve muhabbet etmek için kurulan meclis” şekillerindedir.
Bezm ile Kurulmuş Bazı Terkipler
Bezm-i Elest ( Elest bezmi ): Farsçadaki "sohbet meclisi" anlamına gelen bezm sözcüğüyle Arapça ‘da "ben değil miyim" anlamındaki çekimli bir fiil olan elestü'den oluşan bir isim tamlamasıdır.[1]
bezm-i aşk: aşk meclisi.
bezm-i cihan : cihan, dünyâ meclisi..
bezm-i gam: gam meclisi.
bezm-i hâss: husûsî meclis.
bezm-i safa: safa meclisi.
bezm-i tarab : ( müzikte bir terim ) yeni terkîb edilmiş ve rağbet görmemiş bir mürekkep makamdır.
Edebiyatta Bezm
Bezm sözcüğü edebi eserler de ve şiirlerde çoğunlukla, işret etmek, içki içmek; içkili, sazlı, sözlü sakili, hatta çengili eğlence toplantısı meclis kurmak vb anlamlarında kullanılmıştır. Bu nedenle bezm sözcüğü, işret etmek, meclis yani meyhanede içki içmek için bir araya gelmek sözcükleri ile eş anlamlı olarak karşımıza çıkmaktadır. ( bkz : Divan Şiirinde Bezm Adabı ve Eğlence Anlayışı )
Bezm sözcüğü işret ve işret meclisi kurmak ile eş anlamlı kullanılmış bu sözcükler ise meyhanelerde, haremlerde, kırlarda, mesire yerlerinde, özel bahçelerde, has bahçede, ayş u tarab etmek, içip coşmak, eğlenmek maksatlı yapılmış toplantıları içkili eğlenceleri ifade etmek”[2] amacıyla kullanılmışlardır. İşret meclisleri genellikle saray, konak ve yalıların bahçe ve kasırlarında, kışın ise haremde düzenlenirdi. Bu amaçla yarenlerin dostların, ahbapların bir araya gelmesine, birlikte yemek, şarap içmek, eğlenmek amaçlı toplanmalarına bezm, işret veya meclis derlerdi. ( bkzMeyhane Nedir Osmanlıda Meyhane Adabı ve Eğlenceleri )
Eski devrin eğlence anlayışında kurulan bezmlerin veya işret meclislerinin yer minderleri üzerinde yarım veya tam bir daire şeklinde oturularak kurulduğu orta yerde ise yer sofrasının olduğu, içki sofrasında çok sayıda ve çok çeşitli mezelerin konulduğu ortaya çıkar. ( bkz Mezeler Nukl Nakl Osmanlı İçki Adabı ) [3] Özellikle rakının tatlı mezeler ile birlikte içildiği, içkiyi ise genç delikanlıların ve sakilerin dağıttığı, içkilerin büyük bir kadehe konulup kadehin en başta oturana verildiği ve bu kadehin daire şeklinde oturanlara elden ele dağıtıldığı diğer ayrıntılardır. Kadehte kalan son cura’nın da Cem aşkına yere döküldüğü, bu esnada çengilerin raks edip, gazelhanların, hanendelerin de şarkılar söyledikleri anlaşılmaktadır.( Cura Cür'a Nedir Son Yudum ve Cür'a Dökmek )
Eski devrilerde bezm meclislerine dair çok çeşitli adapların olduğu, meyhaneciye Pir-i Mugan, Hammar, ( bkz : Hammâr Nedir Meyhaneci Mürşit Ayyaş Derviş ilişkisi ) içki dağıtana saki, bezme dâhil olanlara yaren, yârân dendiği, kadehlerin genellikle su kabaklarından yapılan çeşitli boylardaki kadehlerden oluştuğu, ( bkz( Bkz Kabak Kadeh Nedir Kabak Hedef Kabak Asmak ve Gedu ) parası biten ayyaşın hammara rehin olarak eşya bırakıp içmeye devam edebildiği bilinen detaylardır. Bezm meclislerinde iyice sarhoş olan berduşların çıplak kalana kadar soyunup raks ettikleri ,( bkz Gömlek Pirahen Yakmak Nedir Divan Şiirinde Raks Edip Soyunmak ) vb pek çok detay bilgi bulunur.
Bu nedenle bezm sözcüğü divan şiirinde pir-i mugan, hammar, saki, mey , ser- hoş, şarap, Harâbât ehli, rint, meclis-i mey, mey gede, germ, germ olmak, hoş baş, saki , mug- beçe (meyhaneci çırağı) çengi, işret, Cem, Müselles , çengi, mutrip, raks, rakkase, sağar, kadeh, dostkâni , mahbub vb kelimeleri ile birlikte karşımıza çıkar.
Bezm, işret ve meclis her zaman içkili eğlence anlamında da kullanılmamış, yaren toplantısı, ilahi aşk için bir araya gelenler manasında ve tasavvufi anlamlarda da kullanılmıştır. Bu tip şiirlerde içki, mey, meyhane, saki gibi kelimelerin hepsi dini tasavvufi semboller şeklindedir. Örneğin mey ilahi aşk, meyhane tekke, pir-i mugan şeyh vb anlamlarında kullanılmış olur
Bezm İşret Meclis ile İlgili Beyit Örnekleri
Divan şiirinde bezm, meclis ve işret ilgili farklı tablolar sunan beyit örnekleri verelim
Pür olup devr idicek meclis-i mestânı kadeh
Çarh olur halka-i rindân meh-i tâbânı kadeh Baki'
Baki' bu beytinde içki içenlerin daire kurdukları ve dolu kadehin elden ele dolaştığını anlatır.
Sâkî-i devr bize sâgar-ı `işret mi virür
Kîne-cûdur felek ehl-i dile ruhsat mı virür Şeyhülislam Yahya
Koçmak istersen o şûhu meclis-i rindâna at
Sâid-i isyânı sonra gerden-i gufrâna at Şair Haşmet
Koçmak , kucaklamak, kuçağa çekmek demektir.
Yâre derdim diyemem bezm-i şarâb olmayıcak.
Cürmüm ikrar edemem mest-i harâb olmayıcak. Nefi
Yâr hem-bezm olup agyâr ile peymâne çeker
‘Âşık-ı zâr ‘abes na’ra-i mestâne çeker Sünbülzade Vehbi
Mutrîb-i bezm-i gam âheng nedür bilmez hîç
Zühre-i çarh-ı elem çeng nedür bilmez hîç Fehim-i Kadim
Merhabâ ey şeref-i bezm-i vefâ hôş geldin
Gele ey neşe-i sahbâ-yı safâ hôş geldin Şeyh Galip
Sâkiyâ meclis-i gül içre yürü bezm-i cem et
Seni bir öpmek içün iki tolu sun kerem et HECRÎ
Ey sâkî, haydi gül meclisi içinde Cem meclisi kur; cömertlik göster de seni bir kez öpmek için iki kadeh sun.
Hurşid inerdi meclisime sagar istesem
Tûbâ olurdu hâknişin nevber istesem Nabi
Meclis-i ‘ışkuñda yaşum mey gözüm peymânedür
Çeşmüñ anuñçün gehî mahmûr u geh mestânedür EMRÎ
İçki meclisinde şarap gibi kan ağlamak, mest olup mestane bakmak tablosu çizilmiştir.
Lâleler bezm-i çemende câm-ı ‘işret gösterür
Devletinde husrev-i gül ‘ayşa ruhsat gösterür Baki
Bezm o bezm ahbâb o ahbâb ‘işret ol ‘işret degül
Mey o mey sâkî o sâkî hâlet ol hâlet degül MUVAKKİT-ZÂDE MUHAMMED PERTEV
İlgili Başlıklarımız
· Bezm Nedir Meclis İşret ve Divan Şiirinde İçkili Eğlenceler
· Dostkâni ve Dostkâni Muhabbet Şiirimizde Mahbub Meclisleri
· Hammâr ( Meyhaneci ile Mürşit , Ayyaş ile Derviş ilişkisi )
· MEYHANE NEDİR VE OSMANLIDA MEYHANE ADAPLARI VE EĞLENCELERİ
· Câm ( kadeh- içki- peymane, sağar, ayak, dolu) )
· Harâbâti ( Mestâne- Ser- hoş)Sarhoş
· Cem ( Divan Şiirinde Cem ve Tüm Özellikleri )
· Câm-ı Cem, Câm-ı cihannüma, Câm- âlemnüma,
· AYİNE- İ İSKENDER ve AYİNE-İ ALEM NÜMA )
· Hammar ( Meyhaneci ile Mürşit , Ayyaş ile Derviş İlişkisi)