21.03.2018
Kıssa
Osmanlıca yazılışı : kıssa ~ قصه
Arapçada 'kassa” kelimesinden dilimize kıssa şeklinde geçmiş ve bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etme, rivayet, masal, menkıbe, anlatma anlamında kullanılan bir kelimedir. TDK kıssayı “Ders çıkarılması gereken anlatı, olay” olarak ifade eder.
Kıssa sözcüğü genel olarak ders çıkarılması gereken olay, konu, kısa öykü, fıkra anlamlarındadır. Kur’an kıssaları denildiğinde, “ Kuran’da anlatılan ibret ve öğüt veren hikâyeler” olarak anlaşılsa bile bu kelime Osmanlı edebiyatında daha çok "Olağanüstü durumları anlatan, yazı ve menkıbe" anlamında kullanılmıştır.
Kıssaları fabl ve mesel olarak da ele alanlar olmuştur. Fakat kıssaların daha çok peygamberler ve din ulularının hikâyeleri olarak algılamak gerekmektedir. Fabllar ve meseller din uluları ile ilgili hikâyeler değildir.
Kıssadan hisse ise "Bir öyküden ders ve ibret çıkarmak" anlamında bir deyimdir. Eski dilde kıssa anlatanlara "kıssahân" veya "kıssa-gû" denilmiş; bu deyim Arap edebiyatındaki “makâme “ nin karşılığı olarak kabul görmüştür.
İslâm edebiyatlarında hikmetli hikâyeler anlatan dini, ahlakî, didaktik, öğüt kitaplarına da kıssa denmiştir. Kıssa türü eserlerin en önemlileri ise peygamberlerle ilgili kıssaları anlatan "Kısâsü'l-Enbiyâ (peygamberler kıssaları)" adıyla anılan eserlerdir. ( bkz Kısas-ı Enbiya )
Kısas-ı Enbiya lar, “Hz. Âdem’den başlayarak bütün Peygamberlerin, Hatemü’l-Enbiyaların, Hz. Muhammed’in hayatlarını, kıssalarını mucizelerin vb anlatır”[1]. Kısâsî'l- Enbiyâların ana kaynaklarını ise ilk yazılan Kisâî’ ( ö. /728)) ile Sa'lebî'ye (öl. 1036) aittir. Türk ve İslam Dünyasına çevrilen Kıssas-ı Enbiyaların pek çoğu Sa’lebi ve Kisai’nin bu eserlerine dayanmaktadır.
Türk , Arap ve Acem edebiyatında manzum ve nesir olrak pek çok Kısas-ı Enbiya yazılmıştır. Türk edebiyatında en önemli Kısas-ı Enbiyalar Rabguzi ve Ahmed Cevdet Paşa'nın yazmış oldukları Kısas-ı Enbiyalardır.
Türk Edebiyatında karşımıza çıkan başlıca kıssalar şunlardır.
Din büyükleri ile ilgili kıssalar: Hz. Ali, Hz Hasan ve Hüseyin, Hz Ömer, Hz Ebubekir, Veysel Karanî, Eba Müslim Horasani, Sahabeler ile ilgili kıssalar
Şeyh Tarikat Veli Evliya Kıssaları: İbrahim Edhem, Hz İbrahim ve Kıssaları , Hz. İsmail Kıssaları, İlyas Peygamber Kıssaları, İshak Peygamber Kıssaları , Nemrûd Kıssaları , Bayezîd-i Bistamî, HACI BEKTAŞ VELİ, Dede Ömer Ruşen, Hacı Bayram Veli , Kaygusuz Abdal , Ahmet Yesevi , Akşemseddin, Yazıcıoğlu Ahmet ve Mehmet kardeşler , Somuncu Baba, Ahsenü' l Kassas ( Kıssaların en güzeli ), Asiye ve Hz Musa Kıssası, Behlul-ı Dana Kimdir ve Kıssaları, Senai ve Layhar Kıssaları
Tarikat büyükleri ve şeyhleri hakkında yazılmış olan Menâkıpnâmelerde de bu tip kıssalara oldukça yer verildiği gibi, birçok dinî eserlerde de küçük pasajlar halinde kıssalara yer almaktadır.
Şiir olarak yazılanlar genellikle mesnevî nazım şekliyle kaleme alınmıştır.
KISSA ÖRNEĞİ
Hz. Ömer ( RA) , Şam’ı ziyaret etmek için bir deve ile yola çıkmışlar bu deveye hizmetçisi ile nöbetleşe biniyorlar, sıra ile biri binip diğeri de devenin yularından çekiyordu.
Şam’ a yaklaştıklarında deveye binme sırası hizmetçisine gelmiş, hizmetçi deveye binmiş Hz. Ömer de devenin yularından çekmeye başlamıştı. Uzaktan bakanlar ise; devenin üzerindeki hizmetçiyi halife, devenin yularını çeken Hz. Ömer’i de hizmetçi zannediyordu. Onlar bu halde iken Şam valisi Ebu Ubeyde bin Cerrah onları karşılamaya gelmişti. Bunu gören Ebu Ubeyde bin Cerrah:
KAYNAKÇA
[1] Kısas-ı Enbiya,2
5
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın
Onur Say
6 years ago
Melis Yayladağ
6 years ago