UNSURİ’NİN VAMUK U AZRA MESNEVİSİ VE ÖZETİ
Vamuk u Azra, Leyla ile Mecnun, Hüsrev ile Şirin kadar olmasa bile onlar kadar çok sevilmiş ve çok sayıda şair tarafından ele alınmış aşk konulu bir hikâyedir. Beşeri aşk konusunu işleyen bu aşk öyküsünün mesnevi olarak kaleme alınması ise Gazneli Mahmud zamanına denk gelir.
Yunan mitolojilerinden esinlenilerek İslam Edebiyatına geçmiş olan bu hikâyenin ele geçen ilk nüshası Gazneli Mahmud ’un saray şairi Unsurî (ö. 431/1039-40) tarafından yazılmıştır. Bu mesnevi “feûlün feûlün feûlün feûl” vezninde yazılmış ve Farsça olarak kaleme alınmıştır. Eserde yer alan kahramanların hemen hepsi - Vâmık ve Azrâ dışında - Yunancadır.[1] ( bkz Bursalı Lami Vamuk u Azra Mesnevisi) Unsuri’nin yazmış olduğu mesnevi 513 beyitten oluşuri
Usuli’nin yazıya geçirdiği Vamuk u Azra mesnevisindeki olayların Gazine Devleti sınırları içinde geçmiş olması da ilginçtir. Nitekim Bursalı Lami Çelebi ‘nin yazdığı Vamuk u Azra mesnevisinde olay Gazne devleti sınırları içinde geçmektedir. İran ve Türk edebiyatında Sehl b. Hârûn El Desteysâni, Unsûrî, Ebu Reyhân Bîrûni, Cürcânî, gibi İranlı şairler bu konuda mesnevi yazmışlardır. Tük edebiyatının Anadolu sahası içinde yazılmış olan en güzel Vamuk u Azra mesnevisi Lami Çelebi’ye aittir.( bkz Vamuk u Azra Hikayesi Kökeni Mesnevileri Özetleri )
Lami, eserini yazarken Unsurî’nin ve Cami’nin yazmış olduğu Vamuk u Azra’dan tercüme etmiş denilebilecek kadar yararlanmıştır. Bursalı Lami 'nin nin eserindeki olay örgüsü Unsuri ve Cami’nin eserlerindeki olay örgüsü ile hemen hemen aynıdır. Fakat Lami, mesnevisini yazarken hikâyeyi genişletmiş, hikâyedeki Yunani unsurları temizlemiş, hikâyeye İslami ve milli karakterler katarak hikâyeyi yerlileştirmiştir. Bursalı Lami’nin eseri 6.000 beyite yakındır.[2]
Bu hikâye XVI. yüzyılın başlarından itibaren Türk Edebiyatına da geçmiş ve mesnevi halinde yazılmaya başlanmıştır. Bu eserler Farsçadan tercüme veya adapte yoluyla meydana getirilmiş ama “Türk muhayyilesinin zenginliği ve olayların coğrafyası bakımından bazı farklılıklar da göstermiştir. “[3]
Türk edebiyatında yazılmış olan başlıca Vamuk’u Azra mesnevileri ve yazarları şunlardır. ; Behişti Ahmet Sinan Çelebi (ö. 1507), Kalkandereli Mu'îdî (Lâmi'î'nin çağdaşı), Manisalı Çâmi'î, ( Sulhî, Esirî , Mu’iniddin, Kirmânî,[4] Havâyî Mustafa (ö. 1608), Kubûrî-zâde Abdurrahmân Rahmî (ö. 1715) ve Hamzavî
Yunan ve Helen kültüründe çok sevilen bir hikâye mit olduğu anlaşılan ve mozaiklere de resmedilen bu hikâyenin özü şu şekildedir. Phrygia’lı bir genç kız olan Parthenope Phrygia'lı Metiokhos’a âşık olmuş bu yüzden de bekâret yeminini O’nun uğruna bozmuştur. Yeminin bozduğundan dolayı Parthenope kendini cezalandırarak saçlarını kesmiş, gönüllü olarak Campania’ya kendini sürgün eder, kendini Dionysos’a adar. Bu olaya çok kızan Afrodit Aphrodite bu genç kızı, kuş vücutlu kadın başlı bir deniz ifriti olan Siren’e dönüştürür. Bu olay Helenistik dönem mozaiklerine de yansımış bu öyküyü dile getiren iki mozaik Zeugma ve Dephne de bulunmuştur. [5]
Kısaca Yunan kökenli olan bu efsanevi öykü İslâmî edebiyatlara da taşınmış Vamuk u Azra adını almıştır. Vamuk u Azra ’nın Arapçadaki anlamları Metiokhos ve Parthenope’nin Yunancadaki anlamlarının karşılığıdır. Azrâ (delinmemiş inci, bâkire) Parthenope, Vâmık (âşık) [6]
UNSURİ’NİN ESERİNİN ÖZETİ
Krutis adası hükümdarı Mildiates’in oğlu Vâmık üvey annesinin kendisini zehirleyeceğini öğrenince arkadaşı Tûfân ile (Teofanos) birlikte gemiyle Sisam adasına, adanın yöneticisi olan akrabası Akos oğlu Polycrates’in (metinde Filikrat) yanına gider.
Deniz kıyısındaki Hera Tapınağı’nın önünde Polycrates’in kızı Azrâ ile karşılaşır ve iki genç birbirine âşık olur. Bir süre sonra Azrâ’nın annesi kocasına durumu haber verince Vâmık huzura çıkar.
Hükümdar onu bir dizi sınavdan geçirerek kendisine sarayda bir yer gösterir. Başka bir gün Vâmık’ın savaş yeteneğini sınamak için onu bu konuda çok mahir olan Azrâ ile karşılaştırmak ister, fakat Vâmık bunu kabul etmez. Vâmık sarayın bahçesinde dolaşırken Azrâ ile karşılaşır. Bu arada Vâmık ile Azrâ birbirine yaklaşır, zaman zaman bir araya gelerek içki içerler. Azrâ’nın hocası Filatos gençlerin buluştuklarını annesine haber verir.
Bir gece Azrâ, Vâmık’ın odasına gidince onu izleyen hocası Azrâ’yı kınayarak olup biteni babasına bildirir. Bunun üzerine Polycrates kızının Vâmık’la görüşmesini yasaklar. Azrâ buna çok üzülür; annesine Vâmık’tan ayrı kalamayacağını, onunla evlenmediği takdirde kendini öldüreceğini söyler. Babası da Azrâ’yı Vâmık’a vermeyi kabul eder.
Muhammed Şefî‘in neşrettiği metin burada sona ermektedir. Hikâyenin geri kalan kısmı, büyük bir ihtimalle Unsurî’nin eserini veya kaynağını gören Ebû Tâhir-i Tarsûsî’nin kaleme aldığı sanılan Dârâbnâme’de şöyle devam eder: Azrâ’nın annesi ölünce babası kızını Vâmık’la evlendirmekten vazgeçer. Bu arada adaya saldıran düşmanlar Polycrates’i esir alıp öldürürler. Ülkeyi ele geçiren hükümdar Vâmık ve Azrâ’yı da yakalatır. Hükümdar veya yanındakilerden biri Azrâ’ya sahip olmak isteyince Azrâ bunu kabul etmez ve esir olarak satılır; Sakız adası dâhil birçok Yunan adasında esir tüccarlarının elinde kalır; neticede Eflâtun’un öğrencisi filozof Hirankalis’in eline geçer.
İki yıl sonra bir gece Azrâ başından geçenleri efendisine anlatıp bir kral kızı olduğunu söyleyince Hirankalis kendisini âzat ederek Vâmık’a götürmeye söz verir. Azrâ’nın dört yıl süren esaret hayatı mutlu bir şekilde sona erer.
Bazı Mesneviler ve Linkleri
Kara Fazlı ve Gül ile Bülbül Mesnevisi
Nahifi Yusuf ile Züleyha Mesnevisi
Gencine-i Raz Mesnevisi Taşlıcalı Yahya
Taşlıcalı Yahya Yusuf u Züleyha Mesnevisi
Gülşehri Mantıku't Tayr Mesnevisi
Heft Peyker Mesnevisi Genceli Nizami
Fuzuli Leyla İle Mecnun Mesnevisi
Mevlana Mesnevi Önemi ve Hakında Bilgiler
Mesnevi Nazım Türü Bütün Özellikleri ve Örnekler
Şeyhi Hüsrev-i Şirin Mesnevisi
Hüsrev ü Şirin ve Ferhat İle Şirin Mesnevileri İle Ana Konuları
Hüsrev ü Şirin ve Ferhat İle Şirin Mesnevileri İle Ana Konuları
Camasbanameler Ve Abdi'nin Camasbanmesi Ile Şahmaran
Hamdullah Hamdi Yusuf u Züleyha ve Hamsesi
Şeyyad Hamza Yusufu Züleyha Ve Diğer Eserleri
KAYNAKÇA
[1] VAMBERY, Arminius - Turgut Akpınar, TDV İA, cilt: 42; sayfa: 503
[2] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/bursali-lami-vamuk-u-azra-mesnevisi/76643
[3] A. Naci Tokmak, VÂMIK ve AZRÂ, İA, cilt: 42; sayfa: 504
[4] Şerife AKPINAR, LÂMݑΒNİN VÂMIK U AZR MESNEVÎSİNDEASTROLOJİK UNSURLAR, https://www.turkiyat.selcuk.edu.tr/pdfdergi/s12/akpinar.pdf
[5] https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/vamuk-u-azra-hikayesi-kokeni-mesnevileri-ozetleri/76642
[6] VAMBERY, Arminius - Turgut Akpınar, TDV İA, cilt: 42; sayfa: 503