Karamanlı Nizami Divanı ve Şiirleri

06.12.2014



 

DİVANI

 

Nizamî’nin, günümüze kadar ulaşmış tek eseri, onun şiir divanıdır.  Nizâmî’nin divanında Farsça gazel ve rubailer varsa da Türkçe şiirlerinin sayısı   çok daha fazladır. Üç dilde şiir yazdığı belirtilen Nizâmî’nin (Sehî Bey, s. 194; Mecdî, s. 227) Arapça şiirleri günümüze ulaşmamış ama Türkçe şiirlerinde Arapça mısra ve beyitlere  de rastlanılmaktadır. Divanında Farsça beyit ve mısraların yanında müstakil Farsça şiirler de vardır.Nizami din dışı konularda yazan bir şairdir. Şiirlerinde tasavvufi konulara pek az yer verilmiştir. İran şiiri ve şairlerinin tesirinde  kalmış olan Nizami’nin şiirlerinde “geçen tarihî ve efsanevî şahsiyetlerin hemen tamamı İran edebiyatında görülen kişilerdir”[1]

 

Nizâmî’nin divanı mürettep bir divandır. Divanının başında kasîdeler, sonra gazeller   ve diğer nazım şekilleri murabba, muhammes, kıt’a, rubaî ve müfredler  sıralanmıştır.  Farsça  şairin divanının  en sonunda bulunur.Nizâmî’nin divanında 11 kasîde  vardır. Bunlardan ilki bir na’ttir.  Kasidelerinin çoğu Karaman beyi İbrahim Bey, kardeşi Kasım Bey ve oğlu Pîr Ahmed Bey için yazılmıştır. Fâtih Sultan Mehmed için yazılmış “nergis” redifli bir kasidesi de divanında yer alır.  Divanında bulunan “kasr” kasîdesi ise, Pîr Mehmed Bey için yazılmıştır.[2]Kasideler de yazmış olmasına  rağmen Nizâmî’nin asıl şairliği gazellerinde görülür.  Divanındaki Gazellerinin sayısı 124′tür. Genellikle yedi beyitten oluşan gazelleri, kasidelerine nazaran daha sade bir dille yazılmış şiirlerdir.

 

Nizâmî‘ bir nazire şairdir.  Ahmedî, Nesîmî, Kadı Burhaneddin, Şeyhî. Ahmed Paşa, Adnî, Edir­neli Hufî, Mehdî, Ulvî ve Atâ’î’nin şiirlerine nazireler yazmış,  Ahmed Paşa’yı kendisine üstat olarak kabul etmiştir. Çok sayıda nazire yazmış olmasına rağmen kendisine  de çok sayıda nazire yazılmıştır. [3] Şiirlerinin yaklaşık üçte biri nazîre  şeklinde yazılmış şiirler olan Nizâmî’nin nazirecilik konusundaki ustalığı edebiyat tarihçilerinin de dikkatinden kaçmamıştır.  Nizmainin gazellerine de nazireler yazılmıştır. İshak Çelebi, Kemalpaşazâde, Bâkî, Nihânî gibi şairlerin de onun gazellerine nazîreler yazan şairlerdir. [4]

 

Onun divanı hakkında tezkireciler övgü iler söz ederler hatta bazıları onun şiirlerinin Şeyhi ve Ahmet Paşa’nın şiirlerinden dahi üstün olduğunu iddia etmişlerdir.

 

Nizami yaşadığı devrile alakalı bir şairdir. Dili sade anlaşılır ve şairlik yönü kuvvetlidir.  Yaşadığı devrin özelliklerini şiirlerine aksettirmeyi seven bir şair olan Karmanlı Nizami atasözlerini ve deyimlerini kullanmayı sevmesi, sade anlaşılır bir dil kullanması yerel motifleri sıklıkla işlemesi bakımlardıından mahalilleşme akımı içinde değerlendirelebilecek bir şairdir. [5] Cinaslara tevriyelere, sözcük ve harf oyunlaına değer veren ve bunlara sık sık başvuran yetenekli bir şairdir.

 

Nizâmî divanının tenkitli neşri  Haluk İpekten tarafından değişik yazarlardan derlenmiş baskı içinde yayımlanmıştır, aynı zamanda altı el yazmalarını eleştiren bir tanıtım içerir. Küçük sayılabilecek bu divanı Mürettep bir divandır ve içinde 16 tane Farsça şiiri vardır. Diğer şiirleri Türkçe dir. Divanında 124 gazel 11 kaside bulunur. Diğer nazım türlerinden de örnkler verilmiş ve bol bol rubai ile desteklenmiştir. [6]

Baysal Kersu, ise Haluk İpekten tarafından  yapılan  tenkitli metin esas alınarak şiirlerinin tahliline dayalı bir doktora tezi hazırlanmış (  Baysal Kersu, Nizâmî Divanı’nda Sevgilide Güzellik Unsurları, 1992,N       izmi Divanı hakkında  İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü) ve bir yüksek lisans çalışması yapılmıştır (Rezzan Somunkıran, Karamanlı Nizâmî Divanı’nın Tahlili, 1995, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü). [7]

 

GAZEL

Saçdı kafir üzre anber kakül-i müşk’in dost
İtdü can mülkün musahhar kakül-i müşk’in dost

Örtmez idi zulmet-i küfr ile iman yüzüni
Ger değülmeseydi kakül-i müşk’in dost

İtdü etrafı münevver çehre-i gılgun-ı yar
Kıldu afak-ı mu’attar kakül-i müşk’in dost

İrüşürdi ey gönül zira rişte-i maksuda el
Olsa el virmek müyesser kakül-i müşk’in dost

Çıksa zülfi gibi başından acep olmaya kim
Boynına salınmag ister kakül-i müşk’in dost

Zülfi ile çıktığı çün başa ilm-ü fitnede
Oldı hüsnü mülke server kakül-i müşk’in dost

Ayağuna düşüben yüz sürdüğü çün dem be dem
Oldu can farkına efser kakül-i müşk’in dost

Münteha kaddinin üstünde Nizami doğrusu
Sidre tavusuna benzer kakül-i müşk’in dost



GAZEL

Gün yüzün görmeyeliden ki günüm dün gibidir.
Bana bin yılca gelür gerçi sana dün gibidür.

Rûz- u şeb zülf-ü ruhun fikri enisüm olalı
Ne gicem giceye benzer ne günüm gün gibidir

Şâd-u matem ki firakın bana mahsus değil
Ki demişler kara gün il ilşe düğün gibidir.

Sen zira û sim ile sayd olduğu işideli
Gözlerim gümişe döndü yüzüm altun gibidir.

Yandurup yaşımu dökse ne acep zülf-ü ruhun
Ki biri ateşe benzer biri dütun gibidür

Gitse gözüme olur gözüme alem karunu
Ol ki alnı Ay’a benzer yanagu gün  gibidir.

Ey Nizami lebi üstündeki hâl ol sanemin
Gussadan aşığı canundağı düğün gibidir.

Karamanlı Nizami TÜM Şiirleri

 

KAYNAKÇA 

 

 

 

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar