Kaside Tarihçesi Türk Edebiyatında Kasideciler

01.12.2017

 

 

Kaside

Arapça “kasada” kökünden gelir.  Sözlük anlamı “niyet etmek, yaklaşmak” [1]“kastetmek, yönelmektir. Divân şiiri nazım şekillerinden biri olan kaside daha çok din veya devlet büyüklerini övmek veya devlet büyüklerini yemek, hatta övermiş gibi yaparak hicvetmek gayesiyle yazılmış olan şiirlerdir.

Kasîde yazanlara kasîde-gû (kasîde söyleyen), kasidee-serâ (kasîde yazan) veya kasîde-perdâz da denilmiştir.

Kasidenin Tarihçesi ve İslam ve Türk Edebiyatında Önemli Kasideciler

Arap Edebiyatında ortaya çıkan Kaside’nin, Cahiliye döneminde de çok önem verilen bir şiir biçimi olduğu Mekke’de yılda  birkaç kez düzenlenen Ukaz adı verilen şölenlerde a kaside yazma yarışmalarının yapıldığı,   yarışmalarda seçilen en güzel yedi kasidenin - Muallakatü's-

Seb'a  (Yedi Askı şairleri)  - Ka’benin duvarlarına asıldığı da bilinmektedir.  Arapçada muallakat "beğenildiği için herkesin görebileceği bir yere asılan, sergilenen şiirler” anlamındadır.

Arap şiirinde ve cahiliye devrinde kasideler sevgilinin mekânının ve kabilesinin tasviri ( büka) , sevgilinin ve aşkın anlatıldığı, (nesip),sevgiliye kavuşmak için çekilen çilelerin anlatıldığı ( nahil, sevgilin medh edildiği bölüm ( medhiye ) gibi dört bölümden oluşan bir şiir şeklindeydi.

Kasideleri Kâbe’nin duvarlarına en çok asılan şairlere Muallakatü's- Seb’a şairleri denmiş, hatta Cahiliye döneminde ortaya çıkan bu gelenek İslamiyet’in kabulünden sonra da devam etmiştir. Muallakatü's- Seb’a  şairleri içinde en meşhurları da  Ka'b b. Züheyr, Hassan b. Sâbit, Nabigâ, A'şâ , Zuheyr bin Ebu Sulma, Alkama bin Abda, Hasan Basrî, Kâab bin Zuheyr vb dir.  Bunlar arasında  Hassan bin Sabit  en meşhur olanıydı ve Hz Muhammet’in şairi unvanını kazanmıştı. ( Bkz Hassan bin Sabit Meşhur Şair Sahabe)  

Arap edebiyatında da genellikle bir câize amacıyla yazılmış,   Arap şiirinde ve İslami dönmede Emirlikler devrinde Ebû Nüvâs; Abbasîler devrinde  ise  Ebû Temmâm, Buhturî , Mütenebbî en önemli Arap kasidecileri olmuşlardır. [2]

Kaside Fars edebiyatına Sasanîler döneminde girmiş Rudegî adlı Fars şairi Araplardan Fars şiirindeki kasideyi bir takım küçük farklılıklarla Fars şiirine de kazandırmıştır.   Türk edebiyatına ise ilk kez Samanoğulları devrinde girmiş,  ama Gazneliler devrinde özellikle Gazneli Sultan Mahmud sayesinde Tük edebiyatında da çok sevilen bir tür olmuştur. (Gazneli Mahmud Kölesi Ayaz ve Hikayeleri )

Rivâyete göre Gazneli Mahmut sarayında 400 kadar maaşlı şair bulundurmuş [3] sultânu'ş- şuarâ Unsurî  ile Ferruhî, Minuçihr, Esedî gibi şâirler   Sultan Mahmud için sayısız methiyeler yazmışlardı.  Nitekim Gazneli Sultan Mahmut’un Saray şairi Usuli yazdığı kasidelerden aldığı caizeler ve maaşları sayesinde tabaklarını ve kaşıklarını altından ve gümüşten [4]yaptırabilecek kadar zengin olmuştu. ( BKZ Gazneli Sultan Mahmud Hayatı ve Seferleri )

 

Sâmânoğuları, Gazneliler ve Azerbaycan Atabeylerinin saraylarında himaye gören şairler vasıtasıyla divan şiirimize giren kaside  [5] Selçuklular döneminde Enverî, Emîr Muızzî ve Hâkanî gibi önemli kasideciler yetişmişti. Selçuklu dönemi ve sonralarında İran edebiyatında Kemal Isfahanî, Sâdî-i Şîrâzî, Selmân-ı Sâvecî, Hâfız-ı Şîrâzî  Safeviler  devrinde ise Urfî-i Şîrâzî, Sâib-i Tebrîzî ve Şevket-i Buhârî  gibi çok önemli isimler de ortaya çıktı.  Bu şairler Osmanlı şairlerini de derinden ekleyecekler Osmanlı şairleri de bu isimlerin izlerinden gideceklerdir.

Harzemşahlar döneminde ise Reşidüddin Vatvat, Zâhir-i Faryâbî usta devrin önemli kasidecileri olarak ün kazanmışlardı.

Divan Edebiyatında Önemli Kasideciler

Divan şiirinde ve Osmanlı sahasına  ilk kaside  13 yy dan itibaren görülmeye başlanmıştır.  Gülşehri bir gazelinde kaside yazdığından da söz etmesine rağmen Gülşehri’nin elimize geçen bir kasidesi yoktur.[6]  Fakat 13. yy da Mevlana'nın - 300 adet- , Hoca Dehhani'nin - 1 adet-,  şeyyad Hamza'nın ve Aşık Paşa'nın yazmış olduğu kasideler vadır. 

 

15. Yüzyıl: Ahmedi, ( d. tahminen 1334,  Öl. 1413 veya 1414 ) Şeyhî (öl. 1431) ve Ahmed Paşa' , Dede Ömer Ruşeni  ö. 1487 , Necâtî Bey (Ö.1509), Lütfî (Ö.1495), Mesîhî (Ö.1512), Tâcî-zâde Ca'fer Çelebi (Ö.1515),divan şiirinin ilk önemli kaside şairleridir.

 

16.Yüzyıl : Hayalî (öl. 1556), Fuzûlî (öl. 1556), Nev’î (öl.1599), Bâkî (öl. 1600) ve Rûhî (öl. 1605)  Vizeli Behişti Ramazan d. ?- ö. 1511-1512)  BESNİLİ NEHCİ DEDE (1616-1680?)  Edirneli Nazm ölümü.1555) Emrî ,  Cinânî (ö. 1595) ), Helâkî (ö. 1575-76) Fîgânî (Ö. 1532) Hayreti (ö. 1535

17.Yüzyıl :Nef'î (öl. 1635) Türk şiirinin hiciv türündeki kasideciliğin en büyük şairidir. Sabrî (öl. 1645), Şeyhülislam Yahyâ (öl. 1644) ,  Nâilî (öl. 1666)  Beyani Enfi Ahmed ( - Şuhut- Ö. 1665 İstanbu,  Bursalı Rahmi (ö. 975/1567-68), l,1595-1600, Cevri İbrahim Çelebi,Ölümü, İstanbul,1654,  Edirneli Kami Ki,  D. Edirne 1640-1649- Ö.  İstanbul 1724- ,

18.YÜZYIL: Nazîm (öl.1726), Nedîm (öl. 1730) ve Şeyh Galib (öl.1789) Enderunlu Fâzıl    (Akka d. 1757 – ö. İstanbul. 1810) 

19.Yüzyıl:Bu yüzyıldaki şairler görünüş olarak klasik içerik olarak yenilikçi kasideler yazmışlar,   kasidelerin klasik düzenlerine riayet etmemişler,  kasidelerini o yıllara kadar klasik şiirlerde görülen konu dil üslup ve içeriklerle yazmamışlar, batılı şairleri örnek alarak yazdıkları kasidelerde yenilikçi bir tutum sergilemişler, kasidelerinde sosyal faydaya önem vermişlerdir.

Akif Paşa  (öl. 1843), Şinasi  (öl. 1871), Ziya Paş (öl. 1880) ve Namık Kemal (öl. 1888)

Örneğin, Namık Kemal'in Hürriyet Kasidesi (bs. 2 Haziran 1876)  sadece dış görünüş bakımından klasik kasidelere benzemektedir.

 

İLGİLİ LİNKLER

Nefi Seçkin Şiirleri Gazel ve Kasideleri

Kaside Nedir Tüm Özellikleri Konuları Türleri Bölümleri Örnekler

NESİP BÖLÜMÜNE GÖRE KASİDELER

Ramazan Kasidesi I

Kaside-i Şerife der Na 't-ı Resül-ü Kâinat

SU KASİDESİ : KASÎDE DER NAT-İ HAZRET-İ NEBEVÎ

Kaside der vasf-ı İstanbul ve sitayiş-i Sadrazam İbrahim Paşa)

Hazaniye Kasidesi'nden

KAYNAKÇA 

 

[1] Haluk İpekten, Eski Türk Edebiyatı, Dergah Yayınları, 2007, İstanbul

[2]  İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri, s. 272-274

[3]  İskender Pala, Ansiklopedik Divan Şiiri, s. 272-274

[4] Tahir’ül Mevlevi,  Edebiyat Lüğati, Enderun Kitabevi, 1973, s. 86

[5] Metin Akar, Su Kasidesi Şerhi, Diyanet Vakfı Yayınları, s.97-101

[6]   https://edebiyatvesanatakademisi.com/post/gulsehri-hayati-edebi-yonu-eserleri/74272

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar