25.04.2012
Emlek Yöresi çok sayıda ozan yetiştiren bir bölge olması, belli bir kültürel özelliğe sahip olması açılarından Âşık Edebiyatımız için özel bir yere sahiptir. Sivas ilinin Şarkışla ve Yıldızeli'nin köyleriyle Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinin güney kısmında bulunan köylerin bulunduğu coğrafik olarak Akdağlar denilen dağ silsilesinin üzerinde bulunan bu bölgeye Bozok Platosu da denmektedir.
Bu yöre Aşık Veysel de dahil olmak üzere Şarkışlalı Aşık Veli , Pir Sultan Abdal', Aşık Agahi Kul Sabri, Şarkışlalı Talibi Çoşkun, Ali İzzet Özkan, Serdari, Aşık Hüseyin, İzzeti, Şarkışlalı Aşık Devrani ve adı yeterince duyulmamış yüzlerce ozanı yetiştiren kültürel bir sahadır. Emlek yöresindeki bu ozanların her birisi diğerinin etkisindedir. Çünkü hepsi de Tekke ve Tasavvuf Şiiri geleneği Ozanlarıdır.
Âşık Kemter de sözünü ettiğimiz bu sahada ve sözünü ettiğimiz gelenek içerisindeki Emlek yöresi denen Âşık Edebiyatı sahasında yetişen Halk Ozanlarından birisidir. Sivas ’a bağlı Şarkışla ilçesinin Emlek yöresindeki köylerinden birisi olan Kale köyünde dünyaya gelmiştir. Alevi ve Sünni köylerle karışık olan bu yörede daha çok Alevi kültüre sahip Ozanlar yetişmiştir. Kale köyü, Emlek Bölgesi denilen yörenin Kızılırmak havzasında bulunan bir Alevi köylerinden biridir.
Kemter Baba bu bölgede yetişen Ozanların içinde adı ve şiirleri antolojilerde yer alan ilk ozanlardan birisi olmuştur. Son dönemde yetişen diğer ozanlardan daha önce literatüre geçmiş olmasından dolayı bir bakıma son iki yüzyılda yetişmiş olan Emlek Yöresi ozanlarının babası gibi bir pozisyon içerisindedir.
Pir Sultan ile Kemter Baba arasında yetiştiği kesin olan ve bugüne adı unutulmuş olan çok sayıda Emlek Yöresi ozanının olduğunu iddia etmek geçersiz olmayacaktır. Bu sebepten Kemter Baba bir bakıma kendisinden daha sonraki Emlek ozanlarına örnek olmuş, onları etkilemiştir.
Kemter Baba Pir sultan sonra yöredeki yetişen halk ozanları arasında adı hafızalarda kalan âşıklardan biri olma şansını elde edebilmiş, yaşadığı dönemden daha eski zamanlarda yetişen bu yöredeki diğer âşıkların adı Pir Sultan, haricindekiler dışında unutulmuştur. Pir Sultanın adının neden unutulmadığı malum olduğu gibi Emlek Yöresini bir açıdan Pir Sultan Mektebinin yetiştirdiği âşık edebiyatı sahası veya Pir Sultan, ekolünün devamı olan bir geleneği olarak görmek daha doğru olacaktır.
Kemter Baba Şiirlerinde “Sefil Kemter” , “Dertli Kemter” mahlaslarını da kullanmış olan hayatı hakkındaki bildiklerimiz. Âşık Veli ve Âşık Veysel gibi şairlerin verdikleri şifai bilgilerden ibarettir. Kemter Baba’nın yaşamıyla ilgili hiçbir yazılı kaynak olmadığından edinilen bilgiler oldukça sınırlıdır. Buna rağmen Âşık Veli ve Âşık Veysel’in ifadelerinden yola çıkılarak 18. yüzyılın ortalarında doğduğu tahmin edilebilmektedir.
Yazar Kutlu Özen "Emlek Yöresinde Tutulmuş Bir Cönkte Geçen Halk Şairleri " adlı yazısında 1980’li yıllarda Sivrialan köyünden temin edilmiş bir cönkte Kemter Baba'ya ait bulduğu bir bir manzumeyi yayımlarken Kemter Baba hakkında da bir takım bilgiler vermektedir. Kutlu Özen'e göre "Kemter Baba’nın asıl adı Hüseyin Ali Baba’dır. 18.yüzyılın ikinci yarısında Kangal’ın Minarekaya köyünde doğdu. Gençliğini Kabakçevriği köyünde geçirdi, daha sonra Şarkışla’nın Kale köyüne yerleşti.1818/1819 yılında Kale köyünde öldü."[1][2] Şeklinde bize bilgiler vermiştir.
Kutlu Özen’e göre Kemter Baba'nın asıl adı Hüseyin Ali’dir. Asıl köyü ise Kangalın Minarekaya köyü olmaktadır. Kutlu Özen'in verdiği bilgiler şu şekilde devam eder. " İğdecikli -Şarkışlalı- Âşık Veli, onun çırağıdır. Çevresinde öyle tanınmış, sevilmiş ve itibar görmüştü ki bir kısım halk karşısındakinin sözüne inanmayınca “Kemter’e yemin eder misin?” derdi. 1819 yılında vefat etti. Kemter, her Bektaşi’nin adını saygı ile andığı ve deyişlerini vecd ile okuduğu seçkin bir şairdir. 3. Numaralı cönkte bir nefesi bulunmaktadır" [3][4]diyerek bu bilgiler için de İbrahim Arslanoğlu’nu kaynak göstermektedir.
Emlek Yöresinde 18 ve 19 yy dan sonra yetişen ozanları piri , dedesi veya üstadı olarak kabul edebileceğimiz Kemter Baba , Aşık Veli ve Aşık Veysel’in yetişmesinde emeği olan bir ozandır. Aşık Veysel ’den edinilen bilgilere göre Kmter Baba Konya’dan evlidir ve çiftçilikle geçimini sağlamıştır. [5] Anlatılara dayanarak 1750- 1770 yılları arasında doğmuş olabileceği tahmin edilen Kemter Baba ‘nın Kangal’dan Kale Köyüne neden gelip yerleştiği veya Konya’dan nasıl evlendiğine dair sorular cevapsız kalmaktadır. Emlek Yöresinde üstat kabul edilmesine rağmen , şiirleri cönklere, antolojilere ve kaynaklara geçen ilk Emlek Yöresi ozanı olmasına rağmen, Kale köyünde yaşamış olduğu bilgisinden başka diğer bilgilerin hiç birisi kesin değildir.
Yaşadığı yıllar halkın sıkıntılı, meşakkatli dönemlerdir. İnsanların geçim dertleri kültürel değerlerinden önceliklidir. Bu yüzden Kemter Baba’nın değeri sağlığında yeterince anlaşılamamıştır. O yıllarda köyde okuma yazma bilen olmadığı için şiirleri kaleme alınamamış, çoğu günümüze ulaşamamıştır. Bilinen şiirleri kulaktan kulağa aktarılarak bugüne taşınanlardan ibarettir. [6]
Âşık Kemter’in öğrencisi olduğu sanılan, ve Aşık Kemter'in yetiştirdiği bir Aşık olan Aşıklığın bütün kurallarını ve törelerini Aşık Kemter’den öğrendiği düşünülen İğdecikli -Şarkışlalı- Aşık Veli ile dost olması, Kemter Baba ile ilgili bazı konuların açığa çıkmasını sağlamış, sanatıyla ilgili belli ip uçları edinmemize yardımcı olmuştur. Âşık Veli ’nin, ustasının öldüğünde söylediği ağıtın, hem duygulu bir anlatımı hem de Kemter’le ilgili bilgiler içeren, onun çeşitli yanlarını anlatan bir özelliği vardır:
Şu yalan dünyada bir üstat buldum
Bırakmadın beni işime felek
Yaslı olan şaşkın olur dem be dem
Ne okursun bilmem guşuma felek
Kemter dürlü kemhaları dokurdu
İsmini söylerim dilimde virdi
Sene bin iki yüz otuz dört idi
Yükletti göçünü kışını felek
Kemter türlü âlemlere ermişti
Yedi farzı üç sünneti kılmıştı
Ölmeden yedi yıl evvel ölmüştü
Kahredip dururum boşuna felek
Veli’m eydür Kemter gitti kimim var
Aldırdım Kemter’i yeni gamım var
Usta idi yapılacak damım var
Hiç mi iş gelmedi başına felek
İğdecikli Âşık Veli'nin söylediği bu ağıt Âşık Kemterin doğum tarihi ve âşıklık özelliği bakımından çeşitli fikirler edinmemizi sağlamıştır. Âşık Kemter'in hayatı hakkında bulunan bilgilerin hepsi bu ağıt ile Âşık Veysel'in şifahen verdiği bilgilerden ibarettir. Bu şiire göre Âşık Kemter’in ölüm tarihinin Hicri 1234 olduğunu öğrenmiş oluyoruz.
Kemter Baba’nın 1818 de öldüğünü Âşık Veli’nin ağıtından da anlıyoruz. Ancak nasıl öldüğünü, mezarının nerede olduğunu kimse bilmemektedir. Âşık Velin'in ağıtındaki " Kemter türlü âlemlere ermişti" sözünden yola çıkarak Kemter Baba'nın bir Bektaşi Dedesi veya tarikat yolunda mertebe kazandığı düşünülen bir derviş olduğu fikrine kapılmamıza yol açar. Âşık Veli'nin ustası ve yoldaşı Kemter Baba’yı yüksek bir makamda görmüş olduğu kesindir. Şiirden anlaşılan diğer bir ayrıntı ise Kemter Baba'nın yedi yıldır önemli bir hastalık, sakatlık veya facia ile yaşamış olduğudur. " Ölmeden yedi yıl evvel ölmüştü" Bektaşi geleneğindeki, üçler yediler kırklar geleneği ve sembolik manalarına göre Kemter Baba'nın kırklara karışmış olduğuna dair bir işaret gözükür. Buna rağmen Âşık Veli'nin çok sevdiği ustasını yüceltmek için böyle söylemiş olabileceği ve bu düşüncelerin Âşık Veli'nin gönlünden geçen düşünceler olabileceğini göz önünde bulundurmak zorundayız. Alevi geleneğindeki manasına göre Kırklara karışmak Abdal mertebesine ulaşmak demektir. Pir Sultan da Kırklara karışan bu âşıklardan birisidir. Yedi farz ve üç sünnet Alevi geleneklerinde kabul edilen farz ile sünnetlerdir.
Kemter’in şiirlerinde, ancak medrese eğitimi alan ozanlarda rastlayabileceğimiz bir anlatım zenginliği vardır. O dönemin bazı âşıklarında gördüğümüz ağdalı bir anlatım yerine, halkın kullandığı duru, temiz bir Türkçeyi yeğlemiş; Hece Ölçüsünün çok sevilen 11 ve 8 heceli kalıplarında eserler bırakmıştır. Şiirlerinde geçen kimi Arapça Farsça sözlerden en azından güçlü bir ozanın öğrencisi olduğu hatta okuma yaza bildiği dahi söylenebilir. Tûrab, kisb-ı kar, didâr, dâr, ser, sert a ser, gibi sıradan ve halktan kimselerin bilemeyeceği kelimeler buna işaret olmaktadır. Bu bilgilerin ışığında Kemter Baba'nın en azından bir Zakir Dede olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir.
Kemter'in yaşadığı yüzyıl Divan Şairlerinin Şiirlerini ve aruz ölçüsünde koşma ve anonim halk türküleri söyleme adet olmasına rağmen bu âdete riayet eden pek çok şairin medrese tahsilli Halk Ozanlarının olduğunu biliyoruz. Bu kelimeleri kullanmış olmasından yola çıkarak Kemter Baba'nın bu eğilime katılmış veya kapılmış olması onun da belli bir eğitim düzeyine ulaşmış olması ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Kemter’in şiirlerinde, medrese eğitimi alan ozanlarda rastlayabileceğimiz anlatım zenginliği de bulunur. En azından Kemter Baba, dergâhlara katılan, tekkelerde şiirleri dinlenilen saygı görülen Alevi Bektaşi dervişlerinden biri olmalıdır. Zaten ona Baba denmesi, kendisinin ise Sefil mahlasını da kullanması bu tahminleri güçlendirmektedir.
Gülağ ÖZ'den aldığımız bilgilere göre Kemter Baba'nın öğrencisi olan Âşık Veli bir ağaya Tutma verilmiş ( bir çeşit köle, işçi ) ve bu ağanın kızına Âşık olmuştur Âşık Veli'nin "Telli kız" dediği Suna'nın gitmesi Veli'yi deliye çevirir. Veli huzursuzdur. Ustası Kemter ona yeni bir yol göstererek Hacı Bektaş'ı ziyaret etmesini önerir. Sivas, Yozgat üzerinden Hacı Bektaş'a varan Veli, Hacı Bektaş Postnişini Hamdullah Çelebi'yi ziyaretinde Çelebi'nin çocuğunu kaybettiğini, çok üzüldüğünü görür ve kendi derdini unutup Çelebi'yi teselli etmeye başlar." [7] Bu bilgilerden de yola çıkarak Âşık Kemter'in Bektaşi dergâhları ve Tarikatları ile ilgisinin yoğun olduğunu anlamış oluyoruz. Gülağ Özden alınan şu cümle Âşık Veli'nin Kemter Baba'ya ne derece bağlı olduğunu ortaya koyması bakımından da önemlidir. Âşık Veli, "1818 yılında ustası Kemter'in ölümü ozanı Emlek'ten uzaklaştırır." [8]
Abdalllığın binasını sorarsan
Allah bir Muhammed Ali abdaldır
Hakikat ilminin günahın ararsan
Cümle evliyalardan ulu, abdaldır.
.......
Dertli Kemter anladın mı hayali
Seyyid Battal Gazi, Abdulvehhab’ı
Otuz altı bin halifenin sahabı
Hünkâr Hacı Bektaş Veli abdaldır. [9]
Önemli Halk Ozanlarımız ( İlgilendiğiniz isme tıklayınız )
Kayıkçı Kul Mustafa , Katib , Erzurumlu Emrah , Erzurumlu Aşık Sümmani , Divriğili Deli Derviş Feryadi , Aşık Yemini Derviş Muhammet ( Malatya- Arguvan) , Aşık Ferrahi , Kağızmanlı Hıfzı , Musa Merdanoğlu , Posoflu Aşık Müdami , Deliktaşlı Ruhsati , Âşık Zülali, Âşık Şenlik, Ercişli Emrah , Âşık Ardanuçlu Efkari, Şarkışlalı Âşık Şarkışlalı Talibi Çoşkun , Kaygusuz Abdal , Kul Himmet Üstadım , Arapgirli Aşık Fehmi Gür
SİVASLI OZANLAR
Aşık Veysel Hayatı ve Edebi Kişiliği
Şarkışlalı Kemter Baba Hayatı ve Emlek Yöresi Ozanlığı
TÜM ŞİİRLERİ İÇİN TIKLAYINIZ Şarkışlalı Kemter Baba Şiirleri
KAYNAKÇA
[1] Kutlu Özen, Emlek Yöresinde Tutulmuş Bir Cönkte Geçen Halk Şairleri,https://www.kutluozen.com/default.asp?part=yazilar&islem=oku&id=10
[2] Kutlu Özen, Emlek Yöresinde Tutulmuş Bir Cönkte Geçen Halk Şairleri,https://www.kutluozen.com/default.asp?part=yazilar&islem=oku&id=10
[3] Kutlu Özen, Emlek Yöresinde Tutulmuş Bir Cönkte Geçen Halk Şairleri,https://www.kutluozen.com/default.asp?part=yazilar&islem=oku&id=10
[4] brahim Aslanoğlu, Söz Mülkü’nün Sultanları, Erman Yayınevi, İstanbul-1985, s.93-96]
[5] https://www.la-hey.nl/component/k2/item/159-%C3%A2%C5%9F%C4%B1k-veli-%C3%A2%C5%9F%C4%B1k-kemter.html
[6] https://www.la-hey.nl/component/k2/item/159-%C3%A2%C5%9F%C4%B1k-veli-%C3%A2%C5%9F%C4%B1k-kemter.html
[7] Gülağ ÖZ, AŞIK VELİ'NİN YENİ BULUNAN ŞİİRLERİ,https://www.turkuler.com/yazi/asikvelinin.asp
[8] Gülağ ÖZ, AŞIK VELİ'NİN YENİ BULUNAN ŞİİRLERİ,https://www.turkuler.com/yazi/asikvelinin.asp
[9] Kutlu Özen, agy.
Edebiyat Dil bilim, Kültür, Folklor, Geleneksel ve Güzel Sanatlarla ilgili, Tez, yazı, İnceleme, ve Araştırmalarınız Sitemize üye olarak ve bize başvurarak bu sitede Paylaşabilirsiniz.
BAŞVURU İÇİN : ESA, İLETİŞİM veya [email protected]
Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın