A. Daudet Değirmenimden Mektuplar 4. Öykü Arlesli Kız

20.10.2019

 
Fransızca adı ile Les Lettres De Mon Moulin,  Türkçeye çevrilen adı ile Değirmenimden Mektuplar Fransız asıllı, Dünya Edebiyatının en önemli öykü yazarlarından Alponse Daudet’ın en tanınmış eseridir. 
 
Ailesinin iflas etmesinden sonra Paris’teki ağabeyinin yanına gelen Daudet sıkıntılı günlerden sonra Morney Dükü’nün yanında sekreter olarak çalışmaya başlamıştı.  Daudet, 25 yaşında iken evlenmiş ama Morney Dük’ü öldükten sonra şehir hayatından sıkıldığı için yaşamını sürdürdüğü Midi yakınlarında bulunan Fontvielle’de artık kullanılmayan eski bir değirmen satın alarak, tatil günlerini burada geçirmeye ve eserlerini de burada yazmaya başlamıştı.
 
 Daudet, bu eserindeki öykülerini değirmene gidip gelirken tanıştığı insanlardan dinlediği hikâyeleri, değirmen etrafında gözlemlediği olay ve kişileri hikâyeler haline getirmiş, eserini bu şekilde  meydana getirdiğini bizzat bu eserinde yer yer kendisi ifade etmiştir. Alplerin eteklerinde yer alan bu eski değirmende yazdığı, her bir öykü mektup şeklinde yazılmıştı.
 
Arlesli Kız adlı öykü Alponso Daudet’in Değirmenimden Mektuplar adlı eserinin dördüncü öyküsü olmaktadır.
 
İLGİLİ LİNKLER
  1. Öykü: Corneılle Ustanın Sırrı Hikayesi Hakkında ve Özeti
  2. Öykü : Mösyö Seguin'in Keçisi Öyküsü
  3. Öykü: Yıldızlar Öyküsü ve Özeti
 
 
DEĞİRMENİMDEN MEKTUPLAR  4.  ÖYKÜ ARLESLİ KIZ  ÖZETİ
 
Analtıcının değirmenine giden köy yolu üzerinde bir çiftlik evi vardır. Bir gün anlatıcı değirmenine giderken çiftlik evinin kapısında üzüntülü üzüntülü duran yaşlı bir adam görür. Anlatıcı evin hizmetçilerine bu yaşlı adamın neden çok üzgün olduğunu sorar.  Hizmetçi kadınlar adamın, oğlunun intihar ettiğini ve o günden beridir de işte böyle hep üzgün durduğunu anlatır.  
Yazar da arabacıdan öğrendiği bu acıklı öyküyü mektup şeklinde anlatır.
Bir gün köyden değirmenime dönerken, siyahlar giyinmiş bir kadınla küçük bir çocuk gördüm. Merakımı görenler anlatmaya başladılar. Jan İsminde bir oğulları varmış. Aries’de boğa güreşi meydanında gördüğü bir kıza âşık olmuştu. “Ölürüm de başkasıyla evlenmem” diyordu. Çaresiz evlendirmeye karar verdiler
Yaşlı adamın oğlu Jan çok yakışıklı bir gençtir. Bir çok genç kız ona göz koymuş ama o hiçbir kıza bakmamakta âşık olduğu Arles’lı bir kıza âşıktır. Anne ve babası bu delikanlının evlenmek istediği genç kız ile evlenmesine karşı çıkmaktadırlar.
Ama Jan, ben o kızdan başkası ile evlenmem diye diretmektedir. Annesi ve babası Jan’ın ısrarı üzerine bu evliliği kabul etmek zorunda kalırlar.  Nijhayet düğünü günü gelir çatar. Fakat düğünün olacağı gün, düğüne gelen birisi gelen bir adam Jan’ın babasına Jan’ın evleneceği kızın iki yıldır kendi metresi olduğunu söyler. “Düğün günü, bir adam geldi ve o kızın iki yıldan beri kendi metresi olduğunu söyledi. Tabii ki düğün yapılamadı
O akşam babası oğlunu bir gezintiye çıkarır ve evleneceği kızı  bir başka adam ile kol kola gezerlerken gösterir.
Bunun üzerine Jan kız ile alakasını kesmiş olsa bile kızı aklından çıkaramaz. Sürekli üzgündür ama annesi ve babasına neşeli gibi gözükmeye gayret eder.  Ama bir gün ambara çıkıp kendini aşağıya atarak intihar eder.
Oğlan o günden beri hep içine attı. Kimseyle bir şey konuşmadı. Ve bir gün, annesi kapıyı açtığında oğlunun asılı cesedi ile karşılaştı”.

Yorum Yapmak için Kayıt Olun veya Giriş Yapın

Yorumlar