KategorilerEDEBİYATDivan Nesri Mesnevi TarihDivan Edebiyatında Münşeatlar

Divan Edebiyatında Münşeatlar

01.08.2012

 

 

Divan Edebiyatında Münşeatlar  

 

Münşeât kelimesi Arapça “inşâ” kelimesinden türemiştir. Kelime anlamı olarak da  “nesir/düzyazı” anlamına gelmektedir.  Münşeat kelimesi Klasik Türk Edebiyatında   “nesirle yazılmış her türlü özel veya resmî yazının toplandığı mecmua”  ve  “mektûbât (mektuplar)” anlamlarına gelecek şekilde bir terim olarak kullanılmıştır. Buna mukabil  bu kelime Tanzimat döneminde ve Tanzimat’tan sonra  hukuk ve askerlik gibi alanlarda yapılacak yazışmaların kurallarını öğreten ders kitabı anlamını da kazanmıştır. [1]

Münşeatlar, Divan edebiyatında, edebiyat, tarih edebiyat tarihi, idari ve farklı konularda yazılan mensur yazıların ya da mektupların toplandığı edebi yazılar ve dergilerdir.  Divan edebiyatında edebi değeri olan yazılar bir defterde toplanır ve okurlara sunulurdu. Günümüzdeki dergilere benzeyen bir işlevi olan münşeatlarda bulunan yazılarda konu birliği aranmıyordu. Bu eserlerde çeşitli tarih belgeleri yanında edebi metinler ve özel mektupların da bir araya getirildiği görülmüştür. Münşeatlarda, tarih, edebiyat, edebiyat tarihinden başka, siyasi tarihimize ilişkin bazı bilgilerin de yer aldığı görülmektedir.  ( bkz Münşeat Nedir)


Eski Türk Edebiyatı araştırmalarında bize önemli bilgiler sağlayan münşeat mecmuaları, siyaset ve kültür tarihimizle ilgili bilgiler elde edeb ) ileceğimiz kaynaklarımız arasındadır. Münşeat dergileri Divan Edebiyatında nesir yazarlarının yazdıkları yazılara ve bu yazıların toplandığı mecmualardır.

Yrd. Doç. Dr Halil İbrahim Haksever,  münşeat türü ve münşeat dergileri hakkında şu açıklamalarda bulunur. " İnşaa ilminin kaidelerine göre yazılan nesir yazıları için kullanılan münşeat tabiri, yine bu ilimle ilgili öğretici bilgilerin bulunduğu, süslü ve sanatlı inşa örneklerinin, daha çok mektup türü yazıların yer aldığı mecmualara ad olmuş, XIV. asır sonlarından itibaren edebiyatımızda metin ve eser olarak görülmeye başlanmış, giderek bir tür halini almıştır.  İhtiva ettikleri metinler hem bilgi verdikleri için, hem de bu metinler edebî üslupla yazılmış, şiir gibi sanat örnekleri olduklarından önemlidirler." [2] Münşeat eserlerini yazan kişilere de münşi adı verilmiştir. Bu terimin çağrıştırdığı anlam münşi yazarlarının edebi bilgisi yüksek olması gerektiği şeklindedir. Münşi denilen kimse sanatlı ve veciz ifade eden kalemi güçlü yazar anlamındadır.  ( bkz İnşa Nedir Kökeni Anlamı İnşa İlmi Edebiyatta İnşa)

Yrd. Doç. Dr Halil İbrahim Haksever "MÜNSEATLARDA YER ALAN TARİHÎ BİLGİLER,"  adlı yazısında "Bilinen ilk insa eserimiz olan Ahmed-i Daî’nin Teressül’ünde   ve ilk dönem münşeatlarında mektup yazmanın edepleri ve kuralları, kâtiplerin yapacakları yazışmalardaki usuller anlatılmıştır." [3]diye bir ibare geçer hâlbuki diğer kaynaklara göre daha eski dönemlerde yazılmış münşeat örneklerimiz de vardır. 

Türkiye Selçuklular ve Osmanlı Dönemi Hakkında Tarih. Kaynak Olarak Münşeat Mecmualarının Değerlendirilmesi adlı yazısında Dr. Abdurrahman Daş, münşeatları şu şekilde tarif eder. "Münşeatlar, önceden tasarlanmış amaçlar doğrultusunda, belli konulan içeren, dikkatli ve edebi üslupla yazılmış ender eserlerdir. İnşa metinleri, dönemin sultanı veya idarecilerinin istek ve emirleri doğrultusunda bir münşiye yazdırılmış ya da bizzat sultanın kendisi tarafından yazılmıştır. Bazı Münşeat mecmuaların da, çok rağbet gören bir tarihi şahsiyetin yazdığı inşa metinlerinin, bir başkaları eliyle daha sonra tertiplenerek o müellifin adına yazılarak oluşturulmuştur. Münşeat mecmuası, yazıldığı dönemde önemli görülen pek çok değişik konuya ait inşa metinlerini içerebilmektedir. Farklı alanlarda bilgiler veren münşeat mecmuaları, tarih araştırmalarında oldukça büyük önem taşıyan kaynakladır." [4] (. Dr. Abdurrahman Daş, a.g.y)  ( bkz İnşa Münşi İnşa- yı talebi İnşa-yı gayr-i talebî)

Yrd. Doç. Dr Halil İbrahim Haksever, adı geçen yazısında münşeatlar ve önemleri hakkında şu görüşleri dile getirmiştir. " İnşa ilminin önemi, insanın şiirle karsılaştırılması, münşilerin özellikleri ve pek çok inşa teriminin tanımları vs. bu tür öğretici münşeatlarda yer alan bilgiler arasındadır. Bu tür bilgilerden biz, o dönemlerde şiir gibi inşaya da önem verildiğini, güzel yazmanın itibar gördüğünü ve geniş bir kültür gerektirdiğini anlıyoruz. Bazı inanışların da yer aldığı münşeatlarda, inşa tekniği konusunda kişilere göre değişmeyen yerleşmiş üsluplar vardır."[5] diyerek münşeatların ısrardan yazılar olmadığını edebi yönlerinin bulunduğu ve bulunması gerektiği gibi Münşilerinin güçlü bir kaleme ve geniş bir bilgi birikimine sahip olması gerektiği vurgulanır. ( bkzMünşi Nedir )

Divan edebiyatında münşeat yazarlarına Münşi adı verilmiştir. Edebiyatımızda çok sayıda münşeat yazıları, dergileri ve münşi bulunmaktadır. Osmanlı tarihi hakkında bize bilgiler aktaran kaynakların başında da münşeatlar gelmektedir. Münşeatlar sadece Osmanlı devrinde yazılmamış, Anadolu Selçukluları zamanında da münşeatlar yazılmıştır.  ( bkz Münşeatü's Selatin Nişancı Feridun Bey)

Yrd. Doç. Dr Halil İbrahim Haksever münşiler ve münşeatların genel nitelikleri hakkında da  adı geçen yazısında şu bilgileri aktarır. " Değişik makam sahiplerine nasıl hitap edileceği, hangi unvan ve lakapların kullanılacağı, sözün neresinde dua edileceği; istek, şikâyet, özür, teselli, tebrik, taziye, nasihat konulu yazıların kaleme alınış şekilleri verilmiştir. Resmî veya özel kişilere karsı kullanılacak üslubun belli olması, Osmanlıda sözle ilgili teşrifat kurallarının çok yerleşmiş olduğunu gösterir. Münşiler hallerini arz edecekleri makam sahiplerine mektup yazdıklarında üsluplarını özenle seçmişler, makam yükseldikçe onlara daha süslü ve saygılı cümlelerle hitap etmişlerdir." [6]

Münşeatlar Tarih araştırmaları için protokol, resmi yazışma vesikaları, ferman, berat, mektup, kitabe ve diğer resmi ve özel yazılar, defterler ve benzerleri gibi tarih araştırmacıları için tarihi belge olarak kabul edilen kaynaklardan birisidir. Münşeat mecmuaları da, kaynak eser olarak kabul gören belgelerdendir. "Münşeat mecmuaları, yazıldıkları dönemlerin ekonomik durumunu, savaş ve barış hallerini, savaşa başlamadan önce ve savaştan sonra elde edilen zaferden dolayı yapılan törenleri ve buralarda sergilenen resmi protokol merasimlerini, fütuhat sebeplerini, savaşlarda yaşanan sıkıntı, üzüntü ve neşe nedenlerini, savaşan askerlerin hallerini ve alınan esirlerin durumlarını aydınlatmaktadır." [7]( Dr. Abdurrahman Daş, a.g.y) 

Hem edebî hem de tarihî değeri olan münşeatların belirli tertip özellikleri de bulunabilmekteydi. . Münşeatlarda öncelikle yazışma kuralları, yazışma türleri, bunlarda kullanılacak unvanlar belirtilir. Tarihî veya edebî yazışma metinlerinden örnekler verildikten sonra, Hz. Peygamber, Dört Halife, padişahlar, vezirler, devlet adamları gibi bir önem sırası içerisinde mektup örnekleri münşeatlarda yer alırdı.  Münşeat mecmualarında ayrıca çeşitli risaleler, fetihnameler, dinî konularla ilgili bilgiler ve fetva suretleri de bulunabiliyordu. [8]


İlk münşeat örneklerinin ne zaman ortaya çıktığı hakkında kaynaklar pek bilgi sunmasa da ilk örneklerinin Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde yazılmış olduğu, Arap edebiyatından edebiyatımıza girmiş bir nesir türü olduğu söylenebilir. Araştırmacılarımızın bize ulaştırdığı en eski örnekler Eyyubilere aittir. Buna rağmen bu konuda yapılacak olan araştırmacılar Memluklar zamanında münşeat türünün örneklerinin olması gerekmektedir. 

Münşeat türünün Tüm Türk dünyasına yayılan bir tür olduğu Ali Şir Nevai'nin yazdığı " Münşeat " adlı eseri ile kanıtlanmaktadır. Nitekim Çağatay Sahasının en önemli şairi olan Ali Şir Nevai'in yazdığı bu eser Türk Edebiyatının ilk münşeat örneklerinden birisidir.  

Münşeat yazarları olan münşilik Osmanlı ve Selçuklu dönemlerinde oldukça prestijli  bir meslek ve görev olarak kabul edilirdi. "Münşilik, tarihte seçkin bir meslek olarak icra edilmiştir. Bu tür eserleri ilk inşa eden münşiler ile, onların kopyalanın daha sonra yazan katip ve yazıcı olarak tanınan kişilerin kimlere olabileceği, onların bilgi, beceri, dil ve edebi sanatlara olan vukufiyetlerini anlatması bakımından, o dönemin kültürel durumunu bildirmektedir. Bu şekilde en ayrıntılı bilgileri, hiç şüphesiz münşeat mecmualarında görebiliriz. " [9](Dr. Abdurrahman Daş, a.g.y) Münşeatlar aynı zamanda münşeatı yazan münşilerin de hayatları hakkında bilgilere ulaşmamızı sağlayan birer kaynak eserdir. Münşeat yazarları yazdıkları eserlerinde kendi görevlerinden, görevlendirilmelerinden göreviyle ilgili yaptıkları şeylerden de söz ederler.

İlk münşeat örnekleri İslam devletlerine aittir. İslam tarihi ile bilgi veren bu eserlerin en başında Eyyubiler dönemine ait Münşeat-ı Beyani bunların başlıcalarından birisi olarak dikkat çeker.

 Mecmualardaki inşa suretleri, yazıldığı dönemin kültür ve medeniyetini, siyası olaylannı, iktisadı ve sosyal durumunu gösteren, devletin sahip olduğu kurum ve kuruluşlarm hangileri olduğunu, o dönemde kullanılan unvan, makam ve elkap adlarını, ört, adet ve bunların uygulanış şekillerini, şair, edip ve devlet rindinin özel duygu, düşünce ve niyetlerinin neler olduğunu ve biyografik bilgileri açık bir şekilde vererek aydınlanmamızı sağlayan değerli, edebi ve tarihi kaynaklardandır. 

"Özet olarak; Münşeat mecmuaları, sadece müstakil bir konuya ait bilgileri içeren resmi veya özel yazılan içermemektedir. Aksine münşeat mecmuaları hemen her konuya dair resmi ve özel vesikalı yazışma suretlerini ihtiva etmektedir. Münşeatlarda yazılan tarihi metinler, asıl nüshalarının birer kopyalarının oluşturmaktadırlar. Bu yazılar üzerine münşeatı yazanlar tarafından herhangi bir açıklamalar yapılmadan, vesikayı olduğu haliyle bizlere tarihi bilgileri ulaştırabilen nadide tarihi kaynaklardır. Daha çok edebi özellikleri ele alınan bu tür eserler, kültür ve medeniyete dair hususlarda emsalsiz bilgileri içermektedir."

Selçuklu Türkiye Selçukluları ve beylikler dönemi ve Osmanlılar devrinde yazılmış münşeatlar ile Münşeat Mecmuaları şunlardır. 


SELÇUKLU DÖNEMİ MÜNŞEATLARI 
 

·         Muhammed ed el-Müeyyed el-Bağdadi

·         Sa'deddin Mes'ud'un

·         Hasan bin Abdü'l Mü'min'in Nüzhetü'l-Küttab,[10]( Osman Turan, a.g.e.s. 147;Yaşar Yücel, Çobanoğulları Beyliği, Ankara 1988, s. 20-21, Osman Turan, Türkiye Selçukluları Hakkında Resm Vesikalar, Ankara, 1988, s. 147, 156. adlı eserinde Bu dönemle ilgili üç yeni inşa mecmuasını tanıtır. Osman Turan bu mecmuaların adlarını ve müelliflerini belirtmiştir.) 

OSMANLI DÖNEMİ MÜNŞEATLARINDAN BAZILARI 

·         Yahya b. Mehmed el.Katib, Menahic'ül İnşa, (Nlsihi: Muslihuddin Viı1ru'),

·         Tacı-zade Sa'di Çelebi, Münşeatı Sadi Çelebi

·         Mahmud Celaleddin Paşa, Münşeatı Mahmud Celaleddin Paşa

·         Ahmed'i Dai Münşeatı,Teressül,  Manisa Muradiye Ktp. 1856/3.

·         Nergisi'nin Münşeatı

·         Hoca Neş'et'in Mektuplan",

·         Lami Çelebi,  Münşeât-ı Mekâtib (16 YY)

·         Mehmed Memduh Paşa, Bedây-i Asar,

·         Münşeatı Hoca Efendi, Süleymaniye Ktb.

·         Hoca Saadeddin Efendi, Münşeatıl' M ükatabat'ıl Sultaniye

·         Münşeat Mecmuası, 1012 h. /1603, müellifi belirsiz, Mevlana Müzesi ihtisas Kütüphanesi, D. No:5278'

·         Menarucü'I-Inşa': i. Hakkı Uzunçarşılı, Karamanoj;'U1lan Devri Vesikalarmdan İbrahim Beyin Karaman Irnareti Vakfiyesi", Brileten, S. 1. C I,

·         Feridun Bey Münşeatı",Mükremin in Halil Yinanç, " Türk Tarihi Encümeni Mecmuası (T. T. E. M.), xıV /4, s.216-226. (16 YY )

·         Okçu-zâde Mehmed Şâhî,  Münşeât-ı Okçu-zâde (16 YY)

·         Hikmet ilaydın- Adnan Eni, " XVI. Asra Aid Bir Münşeat Mecmuası " , BeIleten, XXI / 82 (1957), s. 221-252.

·         Neşri ; Tacü't. Tevarih ;i. Hakkı Uzunçaşılı, "Karamanoi:,ıullan Devri Vesikalarından ıbrahim Beyin Karaman imareti Vakfiyesi" , BeiIeten, T. T. K. , S. I, C I, Ankara, 1937, s. 56-164.

·         Sarı Abdullah tarafından derlenen Düstûrü’l-İnşâ’ (17 YY )

·         Nabî, Münseat, Topkapı Revan 1053, 97a.

·         Kâni, Münseat, Sül. Ktp. H. Mahmud, 5363, 3b.

·         Münseat-ı Ragıb, Sül. Ktp. Lala ?smail 598, 26b.

·         Osmanzade Tâib, Münseat, Süleymaniye Kütüphanesi, Serez 2771.

·         Sa’di Çelebi, Münseat, Bayezid Devlet Kütüphanesi, Veliyüddin Ef. 3258.

·         Veysî, Münseat, İstanbul 1286.

·         Âlî, Menseü’l-insâ, Bayezid Ktb. Veliyüddin 1916, 211b

·         Münseat Mecmuası, Sül.Ktp. Tarlan 80, 19b

·         Münseat-ı Aziziye, İst. 1303, s. 7

·         Münseat Mecmuası, Sül.Ktp., Tarlan 80, 32b

·         Yahya b. Mehmed el-Katib, Menhic'ül İnşâ, Koyunoğlu Ktb. D. No : 13998-99. Bu münşeat mecmuası;

·         Karamanlı Şeyh  Yahyı bin Mehmet  el katip, Sevgend Nâme, Bkz. Konya  Halkevi Kültür Dergisi,1948, S. 12().121, s. 14-16.

·         Münşeât-ı Akif Paşa (19 YY)

·         Mehmed Fuad’ın Rehber-i Kitâbet-i Osmâniyye

·         Manastırlı Mehmed Rifât’ın Nüzhetü’l-Münşeât ve Zübdetü’l-Münşeât  adlı eserleri ders kitabı şeklinde hazırlanmış 19 yy münşeat eserleridir.

·         Muhyiddin Bey’in Münşeât ve Muamelât-ı Askeriyye ( 19 yy ) Askeri ders kitabı


 Sitemizdeki Tevarihler Gazanameler Gazavatnameler Zafername ve Selimnameler 

Suzi Çelebi ve Gazavatnamesi

Gazavâtnâme Çeşitleri ve Eserleri

Suzi Çelebi Hayatı Gazavatname i Mihaloğlu Ali Bey

Zaifi Gazavatı Sultan Murad İbni Muhammed Han

Gazavat-ı Ali Der Memleket-i Sind Hakkında ve Özeti

Gazavatı Bahri Umman ve Sandık ile Hatırlattığı Mitolojik Öğeler

Gazavatı Bahri Umman ve Sandık Destanı ve Özeti

Gazavat- ı Ali Merhur

Şükri Bitlisi Selimname

Keşfi Mehmed Çelebi Selimname

Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi Tabakatül Memalik Selimname Diğer Eserleri

Kalkandelenli Sücudi ve Selimname

Kılıççızade İshak Çelebi Selimname İshaknâme

SELİMNAME Koca Nişancı Celalzade Mustafa Çelebi

İbrahim Peçevi Hayatı ve Peçevi Tarihi

Naima Hayatı ve Naima Tarihinden Alıntılar

15 TEMMUZ TARİHİ İTIBARIYLE

Feridun Fazıl Tülbentçi ve Tarihi Romancılığı

Enveri Tarihi Düsturname

Tarihi Cevdet Ahmet Cevdet Paşa

Neşri Tarihi Cihannüma

Oruç Bey Tarihi Tevarih'i Ali Osman

Ruhi Tarihi Tevarihi Ali Osman

Ramazanzade Mehmet


KAYNAKÇA 

[1] https://www.turkiyekulturportali.gov.tr/Sayfalar/DilEdebiyat/Türk Edebiyatı/Klasik Türk Edebiyatı (XII-XIX Yüzyıl)/Osmanlı Sanat ve Edebiyat Coğrafyası

[2] Halil İbrahim HAKSEVER, MÜNSEATLARDA YER ALAN TARİHÎ BİLGİLER, Usak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2009) 2/1, 24-31https://sosyaldergi.usak.edu.tr

[3] Halil İbrahim HAKSEVER, MÜNSEATLARDA YER ALAN TARİHÎ BİLGİLER, Usak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2009) 2/1, 24-31https://sosyaldergi.usak.edu.tr

[4] Dr. ABDURRAHMANDAŞ,Türkiye Selçuklulan ve Osmanlı Dönemi Hakkında Tarih. Kaynak Olarak Münşeat Mecmualannın Değerlendirilmesi FlRATÜ. il..AHİYATFAKÜLTESİ, AüiFD XL V (2004), sayı II, s. 20S-218

[5] Halil İbrahim HAKSEVER, MÜNSEATLARDA YER ALAN TARİHÎ BİLGİLER, Usak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2009) 2/1, 24-31https://sosyaldergi.usak.edu.t

[6] Halil İbrahim HAKSEVER, MÜNSEATLARDA YER ALAN TARİHÎ BİLGİLER, Usak Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi (2009) 2/1, 24-31https://sosyaldergi.usak.edu.t

[7] Dr. ABDURRAHMANDAŞ,Türkiye Selçuklulan ve Osmanlı Dönemi Hakkında Tarih. Kaynak Olarak Münşeat Mecmualannın Değerlendirilmesi FlRATÜ. il..AHİYATFAKÜLTESİ, AüiFD XL V (2004), sayı II, s. 20S-218

[8] ttps://www.turkiyekulturportali.gov.tr/Sayfalar/DilEdebiyat/Türk Edebiyatı/Klasik Türk Edebiyatı (XII-XIX Yüzyıl)/Osmanlı Sanat ve Edebiyat Coğrafyası) 

[9] Dr. Abdurrahman Daş, a.g.y) 

[10]

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da