Edebiyat
Mnzum veya nesir oldukları halde edebi kelam değeri taşıyacak şekilde yazılmış veya söylenmiş olan yazılar ve sözlü ifade edilmiş ürünleri ifade eden ve bunlardan bahseden ilim dalıdır. Edebiyat kurmaca olsun veya olmasın çeşitli olaylar ile, düşünce, duygu ve hayalleri estetik --edebi- bir şekilde ifade etme sanatı ve bilimidir.
Edebiyat malzeme olarak bir ana dili kullanan kaynağını, sosyal hayat, tarih, söylenceler, mitler, destanlar, din, muhayyile, tasavvur, özlem ve hayal gücü gibi unsurlardan alan sözlü, anonim ve kitabi eserlerden teşekkül eden bir bilim ve sanattır.
Edebiyat kelimesi Arapça kökenli olmasına rağmen Fransızcadaki litterature sözcüğünün anlamının Türkçe karşılığı olarak düşünülmüş ve kullanılmıştır. Fransızcadaki litterature kelimesi ise Latincede harf anlamına gelen littera sözcüğünden türetilmiştir.
Edebiyat kelimesi Arapçadaki edeb ve adabiyet kelimelerinden hareketle Tanzimat Dönem'inde ortaya atılmış eski dildeki karşılığı olan ilm-i edeb, şiir ve inşa sözcüklerinin kavram alanlarının hepsini kapsayan geniş bir manaya gelecek şekilde kullanılmıştır.
Edebiyat hem bilim hem de sanat dalı olabilmesi ile diğer bilim ve sanat dallarından ayrı bir özellik taşır. Edebiyat diğer sosyal ve sayısal bilim dallarının yöntemlerini kullanan bir bilim dalı olduğu gibi, kurmacalara, yorumlara, tasavvurlara, öznelliğe ve muhayyileye dayanabilmesi yönü ile de bir sanattır.
Edebiyat Bilimi, yazın bilim ve literatür olarak da adlandırılır. Edebiyat Bilimi, sosyoloji, psikoloji gibi bilim dallarının yöntemlerini de kullanarak edebiyata dâhil olan konuları araştıran, inceleyen, yorumlayan, sınıflandıran ve tahlil eden bir bilim dalıdır.
Edebiyat, estetik kurallar içinde yazılı veya sözlü olarak dile getirilmiş eserleri içeren , bu eserlere dayanan , bu eserleri, yazarlarını, sözlü ve yazılı ifade yol ve yöntemlerini tespit eden , eserleri yorumlayan, tasnif eden, tanımlayan, analiz eden, dallara, dönemlere ayıran vb bir ilim ve sanat dalıdır.
“Edebiyat” kavramı ile “Edebiyat bilimi” kavramı birbirinden farklı kavramlardır. Edebiyat bir sanat edebiyat bilmi ise bu sanatı inceleyen kural ve kaidelerini ortaya koyan, öğretilerini, sınıf ve dallarını, tür ve özelliklerini vb inceleyen bilimdir.
Edebiyat Bilimi :
Edebiyat bilimi: Sözlü veya yazılı olarak oluşan edebi metinleri anlama, -yorumlama, -değerlendirme, -benzerleriyle karşılaştırma, kıyaslama, tanımlama, sınırlama, öğretilerini ve kurallarını ortaya koyma, türlere ayrıma, belirleme ve yerleştirme basamaklarını yapan bir bilimdir.
Edebiyat estetik değerler taşıyan sözlü ve yazılı ürünlerle, sözlü ve yazılı edebiyat ürünlerinin türlerini , dil üslup, anlatım , söz sanatları, nazım ve nesir türlerinin kural kaide, sınır, tanım ve özelliklerini, edebiyatçıların biyografileri, ürünlerin tenkit eleştiri ve yorumları , tasnifleri vb ile uğraşır.
Edebiyatta içerik, (konu tema ) ve içeriğin nasıl dile getirildiği, içeriği yazan yazarın tutumu, bakış açısını ve yaklaşımını da irdeler. Edebiyat, edebiyatçıyı ve eserini içinde yaşadığı dönem, devre ve dâhil olduğu tarz ve bu tarz ve türü içindeki yerini de irdeleyen bir bilim ve sanat dalıdır.
Edebiyat sosyal bilimlerin bir dalı olduğu halde diğer sosyal bilimlerle ile iletişim ve etkileşim içindedir. Edebiyat, yaratıcı öznel ve kurmaca olması ile sosyoloji, felsefe diğer sosyal bilimlerden ayrılır.
Edebiyat bilimi sosyal bilimlerin bir dalı olarak 19 yy dan itibaren bir bilim dalı haline gelmiş, 19. Yüzyılda Alman filozofu Wilhelm Dilthey “Manevi bilimlerin oluşması yalnız akılla değil tüm içsel güçlerle mümkün olabildiği” görüşü ile tabiat bilimleri ile manevi bilimleri birbirlerinden ayırarak sosyal bilimlerin sınırlarını da çizmiştir. E.. Elster, ise edebiyat tarihini dil bilim – gramer ve filolojiden ayırmak ve filolojinin sınırlarını genel edebiyat bilimi olarak genişletme gereğinden bahsetmiş, böylece dil bilim ile edebiyat biliminin de yolları ayrılmıştır.
Söz sanatları, edepli, uygun, tertipli, kusursuz, etkili ve yerinde söz söyleme işi olan edebi cümleler ve mısralar yazmak için ifade de ortaya çıkan ifade yöntemleridir. Edebi kelamların hedeflediği etkiyi sağlamak için, dilin ve kelimelerin gerçek, sembolik, mecaz, deyim benzetme, imgesel anlamlarını ortaya çıkarmak veya dizelerde veya cümlelerde sözü birkaç anlama gelecek şekilde kullanabilmek, az sözle çok şey ifade etmek, anlam alakaları kurmak gerekmiştir.
Söz sanatları Edebi Kelam’ı ortaya çıkaran ifade olanakları ve süsleridir. Söz sanatları duyguların inceliğini, ifadenin birden çok anlama gelebilecek şekilde oluşmasını, ifadeyi kaba ve sıradan olmaktan çıkarmayı, az sözle çok mana çağrıştırmayı, farklı imgelerin düşünülmesini, estetik duyarlılık oluşturmayı sağlayan anlam, ses, sözcük ve mecaz oyunlarıdır. Söz sanatları sözcüklere, mecazlar, imgeler, anlam oyunları ifade zenginliği, sağlar. Deyimler, benzetmeler, sözcüklerin uzak, yakın, teşbih, mecaz ve deyim anlamlarını ifade edebilecek olanaklar sağlar.
Söz sanatları eskilerin sanay-i bedai adını verdikleri bedi _ güzel – sanatlardan sayılır. Söz sanatları edebiyatta bir bilim olarak kabul edilmiş bu sanata ilmi bedii denmiştir. İlmi Bedi, edebi eserlerde oluşan söz ve anlamla ilgili hünerleri derleyip, toparlamış; kural ve yöntemlerini tespit etmiş bir edebi kelam ilmidir. İlmi Bedi her türlü söz ve anlam sanatının tarifini, yol, yöntem ve sınırlarını belirlemiş, aralarındaki ayrımları ve bezerlikleri de belirleyerek öğreti ve tanımlarını ortaya koymuştur.
İlmi bedi’nin anlamına giren söz sanatları nesirden ziyade şiirde karşımıza çıkar. Estetik değerlerin, sözde incelik kurma çabasının, az sözle çok şey ifade etme zorunluluğu söz sanatlarının şiirde daha çok kullanılmasına zemin hazırlamıştır.
Edebî sanatların oluşumunda dil-imge- mecaz ve anlam oyunları ilişkisinin önemli bir rolü olmuştur. yeri vardır. Edebi sanatların oluşmasında soyut kavramları somut hale getirerek anlaşılır kılma çabası, benzetmeler yoluyla anlamı kuvvetlendirmek gayeleri, sözcüklere farklı anlamlar yüklemek, ifadeyi ilgi çekici hale getirmek çabası, sözcüklerin ilgili anlamlarını bir arada kullanmak isteği, az sözle çok hayal, çok çağrışım, çok şey ifade etmek çabası vb oluşturmuştur. Tüm bu gerekçelerin şiir için daha gerekli olması söz sanatlarının şiirlerde daha çok kullanılmasına yol açmaktadır. Şiir kısa olması gereken yönü ile çok şeyi az sözle ifade etme amacına da yönelmiştir. O yüzden edebi sanatların oluşmasında özellikle, imgelerin, mecazların ve benzetmelerin önemli bir rolü vardır. “Edebî sanatların önemi, öncelikle sözde tasarruf sağlamalarına, sözü güzelleştirip ilgi çekici hâle getirmelerine; dolayısıyla da muhatabın duygularına hitap edilmesine, etkilenmesine ve ikna edilmesini sağlamalarına dayanmaktadır” (MERMER Ahmet-vd. (2006). Eski Türk Edebiyatı’na Giriş, Ankara: Akçağ Yayınları)
Söz sanatları Arap ve İran edebiyatları yoluyla edebiyatımıza girmiş, belagat, beyan, meani fesahat ve bedi sanatlarının konusu olmuştur.
Söz sanatları başlıca iki kola ayrılır Bu kollar a) sözle ilgili olanlar b) manayla ilgili olanlar dır. Fakat Anlamla ilgili olanları Mecaza dayalı olanlar diyerek bir alt dala sözcükle ilgili olanları da harfler ve şekilleri ile ilgili olanlar diye de bir alt gruba ayırmak daha doğru olacaktır.
İLGİLİ LİNKLERİMİZ İÇİN TIKLAYIN
İLGİLİ LİNKLERİMİZ İÇİN TIKLAYIN
Kinaye Nedir Örnekler Kinaye Söz Sanatı
Kasr Söz Sanatı Nedir ve Örnekleri
İltifât Nedir ve İltifat Söz Sanatı
Türk Edebiyatı ve Şiirinde Söz Sanatları Yard. Doç. Dr. Nurullah ÇETİN
Divan Şiirinde Yergi Amaçlı Söz Sanatları Prof.Dr. Mine Mengi)
Mecaz ile İlgili Söz Sanatları
Cemiyet Nedir Cemiyet Söz Sanatı
İstiare Söz Sanatı Nedir Türleri ve Örnekle
İştikak Nedir İştikak Söz Sana
Müşakele Nedir Müşakale Söz Sanatı ve Örnekleri
TEVRİYE İLE İLGİLİ SÖZ SANATLARI
Tevcih Kökeni Anlamları Tevcih Söz Sanatı
Telvihât Nedir Telvihât Söz Sanatları
Telvih Söz Sanatı Telvih Nedir Kökeni Anlaml
Tekrir Nedir Tekrir Söz Sanatı
TEKÂBÜL VE MUKABELE NEDİR KÖKENİ VE SÖZ SANATI
Tefrik Kökeni Anlamları Tefrik Söz Sanatı
Tedric Kökeni Anlamı Söz Sanatı ve Örnekleri
Tecrid Kökeni Anlamı Söz Sanatı ve Örnekleri