Tecrid Kökeni Anlamı Tecrid Söz Sanatı ve Örnekleri
Osmanlıca yazılışı : tecrid: تجريد
Tecrid Sözcüğünün Kökeni ve Anlamları
Tecrid sözcüğü “soymak, kazımak” anlamında sözcükler üretilen “ crd - “ kökünden türemiştir. Bu nedenle tecrid sözcüğü; “soymak, kazımak” anlamındaki cerd, “soyut” anlamındaki “mücerred”; “ soyma” anlamlarına gelen “ carada جرد” ; “kabuğu soyulmuş hurma dalı, sırık ” anlamına gelen” cirid “ sözcükleri ile aynı kökene dayanmaktadır. Tecrid sözcüğü sözlüklerde: “Ayırma, ayrı bir tarafta tutma, soyutlama” Yalnız bırakma, soyutlamak. Açıkta bırakmak. Yalnız başına bırakmak. Tek başına hapsetmek. “ [1]Tecrid edilmek veya soyutlanmak. Anlamlarındadır.
Tecrid sözcüğü Tasavvufta ve edebiyatta terim anlamlarla da kullanılır. Tasavvufta : “ Dünya alâkalarını kalpten çıkarıp Allah'a (C.C.) yönelmek” ; edebiyatta ise “ Bir şairin kendisini soyut ve başka bir şahıs, yâni ayrı bir adam farz ederek ona hitab etmesi “ anlamlarında terim olarak kullanılır.
Tasavvufta Tecrid
Tsavvufta tecrid dervişlerin Dünyevi nimetler ve nefsin dünyevi isteklerini kalpten çıkarıp Allah'a (C.C.) yönelmemesidir.” Dervişlerin mensup oldukları tarikat adaplarına göre çile denilen inzivaya girmeleri ve sonra da bunları hayatlarına aksettirmeleri tecrid olarak adlandırılır.
Tasavvufta tecrid “kulun Hakk’ın dışındaki her şeyden sıyrılması, Hakk’ın birliğini her şeyden soyutlaması anlamında” kullanılan bir terim olmaktadır. ( bkz Çile Çille Nedir Çileye Girmek Çile Çıkarmak Çilehane- Çile- Çile Çekmek ( Şiirimizde Çile )
Tecrid Söz Sanatı
Tecrid edebiyatta belagat ilmine dâhil anlam sanatlarından birisi olarak görülmektedir. Belagat ilminde şairin kendisini başka bir kişi yerine koyarak başkasına hitap ediyormuş gibi kendisine seslenmesi, beyti yazan ile kendisini farklı kişiler imiş gibi göstermesi anlamına gelen bir söz sanatı terimidir. Tecrid denilen söz sanatı şairlerin kendilerini bir başka kişi veya soyut bir varlık görerek kendilerine hitap etmeleridir. Tecrid sanatı bir anlamda şairin kendi kendisi ile konuşması anlamına da gelmektedir. Divan şairleri özellikle mahlas beyitlerinde bu söz sanatına hem mahlaslarını belirtmiş olma hem tecahül-ü arifane, hem de yeri geldiğinde istifham ve tevriye sanatlarını da bir arada kullanmak amacıyla sık sık başvurmuşlardır.
Şair tecrid sanatına başvururken kendisi olduğunu kendi bilmiyormuş gibi davranarak ve bilmezlikten gelerek tecahül ü arif sanatına da başvurmuş olur. Mahlası uygun ise mahlasını tevriyeli kullanır. Üstelik kendini kendisi bilmezmiş gibi davranarak kendine soru sorup istifham sanatına da başvurabilir. Örneğin Fuzuli’nin aşağıdaki beytinde hem tecrid hem bariz bir tecahül ü arifane ve istifham söz sanatları da vardır.
Fuzûlî rind-i şeydâdur hemîşe halka rüsvâdur
Soruñ kim bu ne sevdâdur bu sevdâdan usanmaz mı Fuzûlî
Benden Fuzuli isteme eşâr-i medh ü zem
Ben âşıkım hemîşe sözüm âşıkânedir
Fuzuli benden – lüzumsuz yere, boşu boşuna - övgü veya yergi isteme, Ben bir âşık olduğum için sözlerim de daima âşıkanedir. Şair Fuzuli sözcüğü ile hem kendi mahlasını kullanmış hem kendisini başkası yerine koyarak tecrid etmiş, hem de fuzuli sözcüğünün lüzumsuz anlamındaki sözlük anlamını da kast edecek şekilde tevriyeli olarak kullanmıştır. Tecrid, başkasına hitap edermiş gibi yapıp kendisini kastetmek veya kendi sıfatlarına benzer bir başka şahsa hitap etmek şeklinde yapılabilir. Bu nedenle Tecrid, “tecrid-i hitabi” ve “tecrid-i gayri hitabi” olarak iki kısma ayrılır.
Tecrid Söz Sanatı Örnekleri
Ey Nedîm ey bülbül-i şeydâ niçin hâmûşsun
Sende evvel çok nevâlar güft ü gûlar var idi Nedîm
Nedim kendisini dertli bir bülbül yerine koyarak “sen ne güzel şarkılar, nağmeler söylerdin şimdi niçin susmuşsun? “ diyerek hem kendini başka bir varlık yerine koyarak kendisine sesleniyor; hem de istifham sanatı da yaparak kendine soru soruyor.
Güzeller mihribân olmaz dimek yanlışdur ey Bâkî
Olur vallâhi billâhi hemân yalvarı görsünler
Ey Baki! Güzeller acımaz, şefkat göstermez demek yanlıştır, vallahi billahi gösterirler hele biraz yalvarı görsünler. "Yalvar" sözcüğü Türkçede yalvarma eylemi, İran'da ise eski bir para adıdır. Bu nedenle Baki, yalvarı sözcüğünü tevriyeli kullanırken kendisini de başka biri yerine koyarak tecrid sanatına başvurmuştur.
Yok bu şehr içre senin vasf ettiğin dilber Nedim
Bir peri-suret görünmüş bir hayâl olmuş sana Nedim
Nedim, kendi adı değilmiş gibi zikr ettiği bu makta beytinde kendisini başka biri yerine koyarak senin vasıflarını betimlediğin güzel bu şehirde yok; sen o güzelin kendisini değil hayalini veya rüyasını görmüşsün diyor.
Eserim kalmadı alemde dime ey Ruhi
Sözden ala dahı olur mı eser dünyada
Ey Ruhi! Alemde eserim kalmadı deme Dünyada sözden daha kıymetli eser olur mu?
Ey şûh Nedîmâ ile bir seyrin işitdik
Tenhâca varup Göksu’ya işret var içinde Nedim
Nedim, o güzel ile Göksu’da gezen, Nedima sanki kendisi değilmiş gibi ifade ederek farklı bir tecrid yapmış oluyor.
Halk, Yahya Kemâl’e rahmet okur
Gûş ederken Selîmnâme’sini Yahya Kemal
Ger derse ki Fuzûlî güzellerde vefâ var
Aldanma ki şâir sözü elbette yalândır Fuzûli
Bir sen ü bir ben ü bir mutrib-i pâkîze-edâ
İznin olursa eğer bir de Nedîm-i şeydâ Nedim
Künc-i gamda ko ağlasun Bâkî
Yâr sevmek onun nesine gerek Baki
Bâkî yine mey içmeğe and içti demişler
Dîvâne midir bâde dururken içe andı Bâkî
SÖZ SANATLARI
Tard ü Aks Nedir Akis Söz Sanatı
Tecâhül-i arif Sanatı İzahlar Örnekler
Ta’rîz Taşlama İğneleme Alay Sanatı
Şibh-i Hüsn-ü Ta’lil Söz Sanatı
Sihri Helâl Sanatı Kökeni Anlamı Örnekleri
İktisab Nedir Örneklerle İktisab Söz Sanatı
Müşakele Nedir Müşakale Söz Sanatı ve Örnekleri
Kişileştirme Teşhis ve İntak Sanatı
İrâd ve İrsal-ı Mesel Söz Sanatı Örnekleri ( İzahlarıyla)
Mübalağa Nedir Mübalağa Sanatı Tebliğ İğrak Gulüv
Cemiyet Nedir Cemiyet Söz Sanatı
Kinaye Nedir Örneklerle Kinaye Söz Sanatı
Kasr Söz Sanatı Nedir ve Örnekleri
KALB SANATI NEDİR TÜRLERİ ÖRNEKLERİ
YİNELEME - TEKRİR SANATI - NEDİR
İştikak Nedir İştikak Söz Sanatı
İstifham Nedir İstifham Sanatı
KAYNAKÇA
[1] https://www.luggat.com/tecrid/1/1