KategorilerEDEBİYATTürk Edebiyat SahalarI TopluluklarCumhuriyet İlk Dönem Öykü ve Öykücüleri

Cumhuriyet İlk Dönem Öykü ve Öykücüleri

26.01.2022

 

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ  

Fahri Celalettin Göktulga  (1895–1975) Hikâye yazarı. İstanbul'da doğdu.

  • Talâk-ı Selâse (1923), 2. Kına Gecesi (1927), 3. Eldebir Mustâfendi (1943), 4. Avurzavur Kahvesi (1948), 5 Salgın (1953), 6. Rüzgar (1955, içinde fıkraları da var), 7. Ça­nakkale’deki Keloğlan (1960). [M. Baydar “Bütün Hikâyeleri”ni yayımladı (1973).

Ercüment Ekrem Talû  (d.1886 İstanbul - ö. 1956)  gazeteci,  öykücü romancı, yazar.

Talû,  çeşitli devlet kademelerinde görev yapmış ve birçok gazete ve dergide fıkra, sohbet, makale, hikâye, roman, hatıra ve şiirler yayınlamış, bir dönemin çok okunan yazarları arasına girmiş bir yazar ve mizah ustasıdır.

Babası, Tanzimat döneminin ünlü şairi  Recaizade Mahmut’dir. Çevirmen ve şarkı sözü yazarı Esin Talu Çelikkan onun kızı;   ilk Türk spor spikerlerinden Muvakkar Ekrem Talu onun oğludur. Gazeteci yazar Umur Talu, şarkı sözü yazarı Çiğdem Talu, gazeteci yazar Ekrem Murat Çelikkan’ın da dedesidir.

Yazar kendi çocukluğunu şöyle anlatır: "Tam manasıyla İstanbul çocuğuyum. Burada doğdum, çocukluğumun en mesut safhası burada geçti. Edebiyatta ve fikir âleminde şöhret bulmuş kimselerin muhitinde yaşamak bahtiyarlığına mazhar oldum. Babam tahsilimize çok itina etti, pek küçükken lisan öğrenmemize gayret sarf etti. Mektepten çıktığım zaman-Türkçe kadar Fransızca, Rumca ve İngilizce biliyordum. Ne kadar isabet olmuş... Daha sonraları hayatta kazandığım başarıları bu lisanları bildiğime borçluyum."[1]

1888 yılında İstanbul’da, İstinye’de Babası Recaizade Mahmut ’in yalısında dünyaya geldi. Babası, Tanzimat Dönemi şairlerinden   Recaizade Mahmut , annesi Güzide Hanım’dır. Namık Kemal’e duyduğu sevgi ve saygıdan ötürü babası Recaizade Mahmut Ekrem ona “Ekrem Kemal” adını koymuştur. Ama annesi ise “Ercüment" adını eklemiş sürekli olarak Ercüment adı ile çağrıldığından bu adı kalıcı olmuştur. Ercüment Ekrem  [2]ailenin en k

sonra (1923)

  • Sevgiliye Masallar (1925)

  • Kız Ali (1926), Güldüren Kitap (1927)

  • Meşhedi’nin Hikâyeleri (1927)

Selahattin Enis Atabeyoğlu(1892-1942) Roman ve hikayeci. Antalya

1892-1942)Roman ve hikâyeci.

Antalya’da doğmuş olan yazar Gürcistan Atabek hanedanı soyundan gelen Jandarma Albayı Ahmed Enis Bey’in oğludur. Annesi Naime Hanım, İzmir’in Çeşme ilçesinde ileri gelen ailelerinden birine mensup bir kadındır. Yazarın iki kardeşi olmuştur.  Erkek kardeşi Yahya, küçükken vefat etmiş, ablası Enise Hanım ise kendisinden önce hayat gözlerini yummuştur.[1]

 Babasının görevi sebebiyle, çocukluk yılları Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde geçmiş ilköğretim yıllarını da bu yüzden Anadolu’nun çeşitli kentlerinde tamamlamak zorunda kalmıştır.

Küçük yaşta edebiyata merak saran Selahattin Enis, hayatının bir devresini  Konya’da geçirmiş [2]ilk yazısı daha 12 yaşında iken Konya’nın Anadolu gazetesinde yayınlanmıştır. [3] İlk romanı ise henüz on yedi yaşında iken yazmış olduğu Neriman adlı romanıdır. 1912

1912 yılından itibaren gazetelerde çalışmaya başlayan yazar, Mütareke yıllarında “Kaplan “ adında bir mecmua neşrederek yayıncılık ve dergicilik alanındaki ilk teşebbüsünü gerçekleştirmiş olur.

Liseden sonra Hukuk Fakültesine kaydolmuş fakat Hukuk Fakültesinde öğrenci iken I. Dünya Savaşı çıkınca eğitimini yarıda bırakıp yedek subay olarak savaşa katılmış [4]  ( bkz : Selahattin Enis Atabeyoğlİ

      1. Bataklık Çiçeği (1924), 2. Çeşitli dergi ve gazetelerdeki hikâyeleri (1918-1928).

Kenan Hulusi 1906-1943) Hikâye yazarı. İstanbul'da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi'nl bitirdi.    

Bahar Hikayeleri (hikaye, 1938), Son Öpüş (uzun hikaye, 1938), Bir Otelde Yedi Kişi (hikaye, 1940), RBK Pansiyonu (uzun hikaye tefrikası, 1942), Bir Yudum Su (hikaye, 1944), Hikayeler (seçmeler, 1973).,

 

Nahit Sırrı Örik     (d. 22 Mayıs 1895 ö. 18 Ocak 1960) Türk roman, hikâye ve oyun yazarı.  Hikaye Kitapları

  • Kırmızı ve Siyah (1929)

  • San'atkârlar (1932)

  • Eski Resimler (1933)

  • Eve Düşen Yıldırım (1934)

Sadri Ertem . 1898 İstanbul - ö. 1943 Ankara) Türk yazar. Öykü ve romanlarıyla tanınır.,

1898–1943)

Yazarın asıl adı Sadettin’dir. Babası ise Binbaşı İbrahim Ethem Bey’dir. Babasının subay oluşu nedeniyle çocukluğunu Anadolu ve Rumeli'nin çeşitli kentlerinde geçiren Sadri Ertem, ilk mektebe Ermenek’te başlamıştır.[1]

Babasının ölümü üzerine İstanbul’a gelmiş ve tahsiline burada devam etmeye başlamıştır. Topkapı Askeri Rüştiyesine devam eden yazar, Üsküdar Sultanisinden de mezun olduktan sonra Darülfünun da eğitime başlar.

 Darülfünun Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nü 1920 yılında bitirmiştir. İlk yazıları henüz 17 yaşındayken dönemin önde gelen gazetelerinden “Tercüman-ı Hakikat”te yayınlanmıştır. Okul yıllarında iken edebiyat dünyasına adım atan yazarın ilk öyküsü Darülfünunda öğrenci iken 1917′de “Genç Yolcular” ’da çıkmıştır.  Darülfünunda öğrenci iken basın hayatına girmiş Tanin ve Tercüman’ı Hakikat gazetelerinde çalışmış gazetecilik konusunda bir tecrübe edinmişti. Okulu bitirdikten sonra Milli Mücadeleye katılmak için Ankara’ya gider.  Ankara ‘da öğretmenliğe başlamış, İlk görev yeri  Ankara Sultanisi Muallimliği olmuştur.

Milli Mücadele yıllarında Ankara da iken Hâkimiyeti Milliye ve Yeni gün gazetelerinde yazıları çıkmaya başlamış, adı geçen bu gazetelerin yazı işleri müdürlüğü yapmıştır.[2] Cumhuriyetin ilanından sonra Son Telgraf gazetesinde başyazarlığa başlar. Bu arada 1925’te takrir-i sükûn kanunlarına aykırı davrandığı iktidara muhalefet ettiği gerekç  ( Sadri Ertem Hayatı ve RomancılığıI ) 

  • Silindir Şapka Giyen Köylü (1933)

  • Bacayı İndir Bacayı Kaldır (1933)

  • Korku (1934)

  • Bay Virgül (1935)

SABAHATTİN ALİ (d. 25 Şubat, 1907 - ö. 2 Nisan, 1948) şair ve yazar.

1906–1948) 25 Şubat 1907 tarihinde, Edirne'nin Gümülcine kazası Egridere köyünde dünyaya gelmişti. Babası piyade yüzbaşısı (Cihangirli) Selahattin Ali Bey, annesi ise Hüsniye Hanım'dır. Annesi babasından on altı yaş küçüktü.  Aile  İlk oğluna Sabahattin, diğerine ise  Fikret (1911) adını vermişti. 1920’de ise Süheyla adını verdikleri bir de kızları oldu. Ama kızları Süheyla'yı  “ Süha “ diye çağırıyorlardı. 

 Babasının sık sık görev yerlerinin değişmesi nedeniyle, İstanbul, Üsküdar’da Doğancılar mahallesinde “Füyûzâtı Osmâniye Mektebinde " başlayan  ilköğrenimini İstanbul’da sonra da Çanakkale   İptidai Mektebinde sürdürmüş, 1921'de Edremit İptidai Mektebi’nden mezun olarak ilk öğretimini tamamlamıştı. 

I.Dünya Savaşı başladığında babası Ali Selahattin Bey, Çanakkale'ye “Divan-ı Harb Örfi Reisi” olarak çağrılmıştı. Ali Bey , bu nedenle Çanakkale’ye ailesini de taşıdı. Aile, dört yıl boyunca Çanakkale'de kalmıştı.  Ailenin İzmir'e gitme ve orada yaşama  rüyası çok çabuk sönecekti. Çünkü İzmir işgal edilince  aile, Edremit'e yerleşmek zorunda kalmıştı. Annesi Hüsniye Hanım'ın ailesi Edremit'teydi. Hüsniye Hanım, henüz on altı yaşında iken babası ile evlenmişti. Ama sık sık buhranlar yaşayan sinir krizleri geçiren sorunlu bir kadındı. Bu nedenle  Hüsniye Hanım, bir kaç kez intihara teşebbüs e....bkz  SABAHATTİN ALİ HAYATI ROMANCILIĞI

Romanları

Öyküleri

 

Bekir Sıtkı Kunt (1905–1959) ve Hikâye yazarı. Antakya

  • Hikâye kitapları: 1. Memleket Hikâyeleri (1933), 2. Herkes Kendi Hayatını Yaşar (1941), 3. Yataklı Vagon Yolcusu (1948), 4. Ayrı Dünya (1952), 5. Arzu ile Kanber (1940,

Sait Faik Abasıyanık d. Kasım 1906, Ö 11 Mayıs 1954- İstanbul ),

18 Kasım 1906 Pazar günü  [1]Adapazarı'nda dedesi Seyit Efendi’nin Semerciler Mahallesinde bulunan [2]evinde dünyaya gelmişti. Kimi kaynaklar doğum gününü- 18- 22 ve 23 Kasım 1906 olarak göstermiştir. [3] Ailesi doğduğunda ona Mehmet Sait  adını vermiş fakat o Mehmet adını atıp babasının adını da adına ekleyerek kendisine Sait Faik adını almıştı.Sait Faik’in dedesi Seyit Ağa, Adapazarı'nda bir kahve işleten bir adamdı.[4] Babası ise önceleri tahrirat kâtipliği görevinde bulunmuş, Kurtuluş Savaşı yıllarında bir yıl Adapazarı'nda belediye başkanlığı yapmış[5], bu görevi yüzünden İstiklal Madalyası da almıştı. [6], Babası daha sonra  kereste ve ceviz kütüğü ticareti yapmış olan Mehmet Faik Bey’di.  Bu aile Adapazarı'nda Abasızzadeler, ya da Abasızoğulları [7]olarak anılmaktaydı. Sait Faik’in amcası Ahmet Faik de  önce Adapazarı'nda belediye başkanlığı yapmış,  daha sonra da Adapazarı milletvekili olan biriydi... BKZ 

Kayıp Aranıyor Romanı Hakkında ve Özeti Sait Faik Abasıyanık

Sait Faik Abasıyanık Seçme Hikayelerinden Özetler

Kayıp Aranıyor Sait Faik Abasıyanık

Sait Faik Sinagrit Baba Hakkında İnceleme Tam Metn

Sait Faik Dülger Balığının Ölümü Metni ve İnceleme

Sait Faik Son Kuşlar Metni ve Öykünün İncelemesi

Sait Faik’in Unutulan Öyküsü Sokaktan Geçen Kadın

  • Semaver (1936, Remzi Kitabevi)

  • Sarnıç (1939, Çığır Kitabevi)

  • Şahmerdan (1940, Çığır Kitabevi)

  • Lüzumsuz Adam (1948, Varlık Yayınları)

  • Mahalle Kahvesi (1950, Varlık Yayınları)

  • Havada Bulut (1951, Varlık Yayınları)

  • Kumpanya (1951, Varlık Yayınları)

  • Havuz Başı (1951, Varlık Yayınları)

  • Son Kuşlar (1952, Varlık Yayınları)

  • Alemdağ'da Var Bir Yılan (1954, Varlık Yayınları)

  • Az Şekerli (1954, Varlık Yayınları)

  • Tüneldeki Çocuk (1955, Varlık Yayınları) .Cumhuriyet Döneminde Öykü ve Öykücülerimiz)

 

   1940–1950 YILLARI ÖYKÜCÜLERİ

Mustafa Memduh Şevket Esendal

Mustafa Memduh Şevket Esendal Öyküleri ve Bu Yollar Uzar Öyküsü

Mustafa Memduh Şevket Esendal'ın Durum Hikayeciliği ve Otlakçı Adlı Hikayesi

Sevdiğim Öykü Konusu Metni ve Mustafa Memduh Şevket Esendal

(28 Mart 1884, Çorlu - 16 Mayıs 1952, Ankara), Türk yazar, diplomat, siyasetçi.

Ailesi Rumeli’den Çorluya gelmiş olan varlıklı bir çiftçi ailesiydi. Babası Mehmet Şevket Bey, annesi Emine Şadiye Hanım olan Esendal ailenin üç oğlundan ikincisi olarak dünyaya gelmişti. İlk çocukluk günlerini Papayani mahallesinde ve Çorlu da geçirmişti, Çocukluğu savaş yıllarına rastladığı için ve maddi sıkıntılar nedeniyle düzenli bir eğitim göremedi.  Bir ara Edirne Rüştiyesine [1]devam edebilmek fırsatını bulmuşsa da savaşlar nedeniyle düzenli bir tahsil imkânı bulamayan yazar Savaş ve göçler yüzünden düzenli bir tahsil hayatı bulamayınca kendi kendini yetiştirmeye çalışmıştı. Savaşlar nedeniyle kendisini yetiştirdi, Arapça, Farsça ve Fransızca öğrendi.[2]   1900'de gümrük memuru oldu. Balkan Savaşı yıllarında ve Bulgarların çiftliklerini işgali, el koymalar, hayvanlarının yağmalanması, ailenin Trakya'daki varlıklarını kaybetmelerine sebep olmuştu. [3] Çocukluğunda doktor olmak isteyen Balkan Savaşı'nın çıkmasından sonra İstanbul'a gelmiş bir ara Çorlu’yu terk etmek zorunda kalmışlar ve İstanbul’a taşınmışlardı.[4]

1906 yılına denk gelen bu günlerde de İttihat ve Terakkiye dâhil oldu.Balkan Savaşı sonrasında tekrar Çorlu’ya dönmüşler ve babasını 1907 yılında kaybetmişti. Babasının ölümünden sonra ailesine o bakmak zorunda kalmış.[5]  1912 yılına kadar Çorlu da çiftçilik yapmak zorunda kalmıştı. 1906`d.   

Doktor Savdur, Bir Kucak Çiçek,Bir Karı Koca, Arabacı Ali, Otlakçı)Döğüş, Pazarlık, Ev Ona YakıştıEşek, Veysel Çavuş,Komiser, dSefer Kalfaların Hüseyin,Sahan Külbastısı, (Avni Hurifi Efendi),  (Rüya Nasıl Çıktı), (Şair Tavafi),  (Hasta), (Keleş), Jandarma ile esnaf arasındaki ilişkileri (Güvenli Hacı), (Mendil Altında),  (Feminist), (Bomba), (Arkadaşım), i(Bekir Usta),  (Yarı Ölü), yoksullar avukatı Rıza Uruk’un araba sevdasını (Kelepir), (Yusuf Koçoğlu) (

IHalikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçl

Cevat Fehmi Başkut Hayatı ve Tiyatro Yazarlığı

Cevat Dereli ve Resim Sanatı

Cevat Fehmi Başkurt Paydos Oyunu Konusu Özeti ve Hakkında Bilgiler C.Şakir Kabaağaçlı, (17 Nisan 1890, Girit – 13 Ekim 1973, İzmir), Bodrum'a olan aşkı ile tanınan ünlü roman ve hikâye yazarı.

17 Nisan 1890 tarihinde, Girti adasında doğup 13 Ekim 1973'te İzmir'de yaşamını yitirdi. Asıl adı Cevat Şakir Kabağaçlıdır. Abdülhamit dönemi devlet adamlarından Şakir Paşa'nın oğludur. Mehmet Şakir Paşa Girit ve Atina'da sefirlik ve valilik yapan bir devlet adamıdır.  Annesi İSE Giritli Sare İsmet Hanım’dır. Yazarın amcası ise II. Abdülhamit devri sadrazamı Cevat Şakir Paşa iken, dedesi Şurayı Askeri Dairesi Reisi Miralay Mustafa Asım Bey'dir.

Yazar babasının görev yaptığı Girit’te dünyaya gelmiştir. Asıl ismi ise Musa Cevat Şakir Kabaağaçlıdır. Adının Cevat Şakir olmasının sebebi ise hem babasının ismini hem de çocuğu oymana amcasının isminin ona verilmesi sebebiyledir. Amcası Cevat Şakir Paşa’nın çocuğu olmadığı için[1] onun ismi yazara verilmiştir. Üstelik kaynaklara göre iki evliliğinden de çocuğu olmayan ve onu kendi çocuğu gibi seven amcası belki de bu sebeplerden onu çok sevmiştir.

Cevat Şakir, altı çocuklu ailenin en büyük evladı olarak dünyaya gelir. Ailesinin tüm fertleri sanatta yetenekli olmuşlar, Hakkiye, Ayşe, Suat, Fahrelnisa ve Aliye adlı kardeşlerinden Fahrelnisa resim alanında, Aliye gravür alanında üne kavuşmuştur.  Hakkiye’nin kızı Füreya Koral, ilk Türk kadın seramikçisi olarak sanat tarihimize adın yazdırmış, Fahrelnisa’nın çocukları Nejad Devrim ressam; Şirin Devrim ise tiyatrocu olmuştur.[2]

Çocukluğunun bir bölümünü babasının Elçi olarak bulunduğu Atina'da geçir 

  •     Ege Kıyılarından (1939)

  •     Merhaba Akdeniz (1947)

  •     Ege'nin Dibi (1952)

  •     Yaşasın Deniz (1954)

  •     Gülen Ada (1957)

  •     Ege'den (1972)

  •     Gençlik Denizlerinde (1973)

  •     Parmak Damgası (1986)

  •     Dalgıçlar (1991)

  •     Çiçeklerin Düğünü (1991)

  •     Ege'den Denize Bıkarılmış Bir Çiçek

  •     Mavi Zamanlar

 

Ahmet Hamdi Tanpınar

Saatleri Ayarlama Enstitüsü Özeti Ahmet Hamdi Tanpınar

BEŞ ŞEHİR ÖZETİ AHMET HAMDİ TANPINAR,

Sahnenin Dışındakiler Hakkında ve Özeti Ahmet Hamdi Tanpınar

Beş Şehir Hakkında Bilgiler Ahmet Hamdi Tanpınar

Mahur Beste Hakkında Konu Özet Analiz Ahmet Hamdi Tanpınar :(23 Haziran 1901; İstanbul – 24 Ocak 1962; İstanbul), çağdaş Türk romancı, öykücü ve şair. 

23 Haziran 1901'de İstanbul'da doğan şair Artvin/ Borçka kökenlidir. Ömer Faruk Akün’ün verdiği bilgilere göre 23 Haziran 1901’de İstanbul Şehzadebaşı’nda dünyaya gelmiştir.[1] Babası, Abdülhamit ve İkinci Meşrutiyet dönemlerinde kadı olarak değişik yerlerde görevde bulunmuş bir kişidir. Babası aslen Batumlu’dur. Baba adı Hüseyin Fikri Efendidir. Annesi ise Trabzonlu Kansızzadeler ailesinden Nesime Bahriye Hanım’dır. [2]Tanpınar, bu ailenin üç çocuğundan en küçüğü olarak dünyaya gelmiştir.

Kadı olan babasının görevleri sebebi ile ilkokul ve ortaöğretimini yurdun değiişik yerlerinde yapmıştır. Öğretimle ilgili ilk bilgileri babasından aldığını düşündüğümüz Tanpınar’ın ilköğrenimine İstanbul’da Ravaz-i Maarif İptidaisi’nde, başladığı, babasının tayinleri sebebi ile Sinop ve Siirt rüştiyelerinde,  devam ettirdiği Vefa, Kerkük ve Antalya sultanilerinde öğrenim gördü.[3]  Anlaşılmaktadır.

Babasının mesleğinden ötürü Ahmet Hamdi Tanpınar, Anadolu’nun birçok yerinde bulunmuştur. Eğitimini de bu şekilde başka şehirlerde sürdüren Tanpınar’ın annesi lise öğrenimine başladığı sıralarda Musul Kerkük’te  tifüse yakalana annesini tifüsten kaybeder.[4] Bu sır....(

  •     Abdullah Efendinin Rüyaları (1943)

  •     Yaz Yağmuru (1955)

  •     Hikâyeler

Kemal Bilbaşar

Cemo Roman Özeti ve İnceleme Kemal Bilbaşar

Cemo Hakkında Bilgiler Konusu ve Yorumlar Kemal Bilbaşar

Denizin Çağırışı Hakkında Konusu Özeti İnceleme Kemal Bilbaşar

 Hikâye ve roman yazan. Çanakkale'de doğdu. Edirne Öğ­retmen Okulu (1929) ile Gazi Eğitim Enstitüsü Tarih Bölü-mü'nü bitirdi (1935).

1910 yılında Çanakkale'de doğan Bilbaşar, bir polis komiseri olan Çerkes asıllı Hüsnü Naim Efendi’nin oğluydu. [1] Kemal Bilbaşar’ın babası olan Hüsnü Naim Efendi, Selânik'in Balkan devletlerince işgali sırasında, müttefik subaylarınca şehit edilmiş yazar daha küçük bir çocukken yetim kalmıştı.

Annesi Nuriye Hanım Eskişehir'de ikinci kez evlendi. Yazarın üvey babası küçük bir memurdu. Evlerinde geçim darlığı çekildiğinden Küçük Kemal yaz aylarında simit, şeker, sigara kâğıdı, kibrit, gazete satarak aile bütçesine katkı sağlamaya çalışıyordu. Hatta terzi ve kavaf dükkânında çıraklıklar da yapmıştı.[2] 

Üvey babası dindar bir küçük memurdu kendi öz oğlu ile Kemal Bilbaşar’ın hafız olmasını istiyordu.  Fakat Kemal Bilbaşar’ın büyük abisi öğretmen olmuş ve kendi düzenini kurmuştu. Kemal Bilbaşar kendini öğretmenliğe götüren yolu ve o günleri şöyle kaleme almıştır.  “ Üvey babama kalsa, biz iki oğlan, hafız olacak ve zanaatkâr yetişecektik. Ne var ki kurtuluştan sonra ortaya çıkan ağabeyim Burhan Bilbaşar'ın direnci ile bu istek gerçekleşmedi. Ağabeyim öğretmen olarak atandığı Seyitgazi'ye birlikte götürdü bizi. İlkokulu bitirdikten sonra da Edirne Erkek Öğretmen Okulu’na yerleştirdi.”[3] (

  •     Anadolu'dan Hikayeler - 1939

  •     Cevizli Bahçe - 1841

  •     Pembe Kurt - 1953

  •     Üç Buutlu Hikayeler - 1956

  •     Irgatların Öfkesi - 1971

 

Orhan Kemal

Bereketli Topraklar Üzerinde Hakkında Konu Özet İnceleme Orhan Kemal

Baba Evi Romanı Hakkında Özeti Orhan Kemal

Avare Yıllar Roman Özeti Orhan Kemal

ESKİCİ VE OĞULLARI HAKKINDA ÖZET İNCELEME ORHAN KEMAL

Eskici ve Oğulları Hakkında Konusu Türü Orhan Kemal

Orhan Kemal ‘in Murtaza Hakkında Konu Özet İnceleme

ORHAN KEMAL Mehmet Raşit Öğütçü) (doğumu 15 Eylül 1914 - ölümü 2 Haziran 1970), gerçekçi Türk romancısı ve oyun yazarıdır.

Orhan Kemal 15 Eylül 1914 tarihinde Adana, Ceyhan, doğmuş ve  2 Haziran 1970 tarihinde Bulgaristan Sofya kentinde beyin kanması teşhisiyle ölmüştür. Ölümünden sonra Türkiye'ye getirilerek Zincirlikuyu Mezarlığı, İstanbul’a defnedilmiştir.

Asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü olan Orhan Kemal’in babası, 1920–1923 döneminde birinci TBMM’de milletvekilliği, 3 Mayıs 1920’de Vekiller Heyeti’nde Adliye Bakanlığı yapan ve 26 Eylül 1930’da Adana’da Ahali Cumhuriyet Fırkasını kuran Abdülkadir Kemali Bey’dir.  Ailesi Bulgaristan göçmenlerinden olan Abdülkadir Kemali Bey, kaymakamlık, savcı yardımcılığı, I. Büyük Millet Meclisi’nde Kastamonu milletvekilliği, bir süre Adliye nâzırlığı yapmış, Toksöz gazetesini çıkarmış mücadeleci ve eğitimli bir adamdı.  Abdülkadir Kemali Bey,  Adana Ahali Cumhuriyet Fırkasını kurmuş, Tokgöz ve Ahali gazeteleriyle İktidara dolayısı ile Atatürk ve İnönü’ye muhalif bir çizgiye yönelmişti. [1] 

Orhan Kemal, o günlere ait izlenimlerini “Baba Evi” adlı eserinde şöyle anlatmaktadır. “Babamı ‘fırka’ mücadelelerinde tanıdım. Yine böyle günlerdi... Nutuk söyleyenleri niçin alkışladıklarını bilmeyen sokaklar dolusu insanın kinle, küfür şimşekleriyle yüklü kalabalığı... Aynı parkelere basan iskarpinli, çarıklı veya yalınayakların mahşeri hatırlatan, insanı coşturan müthiş kalabalığı. Dar bir sokakta, karşılıklı iki konak hatırlıyorum. Becerikli ilkokul öğrencilerinin yaptıkları mukavva konakları hatırlatan bu cumbalı, kafesli, çıkıntılı, tahta saçakları dantela gibi işlemeli konaklardan birisi bizim. Burası aynı zamanda babamın ‘Fırka’ binasıydı. Alt kat ağır, beyaz taşlarla döşeliydi. Ben bu alt kattan çok korkardım.” [2] (

  •     Duygu (1948)

  •     Menevşe (1948)

  •     Ekmek Kavgası (1949)

  •     Pezevenkler (1950)

  •     Sarhoşlar (1951)

  •     Çamaşırcının Kızı (1952)

  •     72. Koğuş (1954)

  •     Grev (1954)

 

 

Kemal Tahir

Esir Şehrin İnsanları Hakkında Özet İnceleme Kemal Tahir

Esir Şehrin İnsanları Hakkında ve Konusu Kemal Tahir

Kemal Tahir'i Kırk Beş Sene Önce Kaybettik

Kemal Tahir'e Mektup

Yorgun Savaşçı Hakkında Konu Özet İnceleme Kemal Tahir

Rahmet Yolları Kesti Hakkında Konu Özet İnceleme Kemal Tahir

 (13 Mart 1910 - 21 Nisan 1973), Türk romancı, ÖykücÜ


15 Nisan 1910’da İstanbul’da dünyaya gelen yazarın gerçek adı İsmail Kemalettin Demir'di. Bir deniz subayı olan babası, II. Abdülhamit’in yaverlerinden Yüzbaşı Tahir Bey’di. Annesi ise; Osmanlı sarayında Abdülhamit’in kızı Naile Sultan’ın hizmetinde bulunan Saraydaki adı “Hubser “ olan Nuriye Hanım’dı. [1]

Kemal Tahir ailenin en büyük çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Babasının görevleri nedeniyle ilkokul öğrenimini imparatorluğun değişik yerlerinde yapmak zorunda kalmıştı. Ailesi 1923’te İstanbul’a yerleşince Rüştiye mektebini Cezayirli Hasan Paşa Rüştiyesine kaydoldu. 1923 [2] Rüştiyeden sonra Galatasaray Sultani’sine devam etmeye başlamıştı.  Fakat annesinin 1926 yılında veremden ölmesi üzerine ve babasının ikinci bir evlilik yapması nedeniyle öğrenimini 10. sınıfta iken 1930 yılında bırakmak zorunda kalmıştı.

Kendi hayatını kazanmak istediği için çalışma hayatına atılmıştı. Önce İstanbul’da avukat kâtipliği, sonra Zonguldak’taki kömür işletmelerinde ambar memurluğu yaparak hayatını kazanmaya çalışıyordu.[3

  • Göl İnsanları. Dört öyküsü de Cemalettin Mahir takma adıyla 1941′de Tan gazetesinde yayımlanmıştır.

Samim Kocagöz

Kalpaklılar Hakkında Konu Özet İnceleme Samim Kocagöz

Kalpaklılar Romanı Hakkında ve Konusu Samim Kocagöz

Doludizgin Hakkında Konu Özet İnceleme Samim Kocagöz

Samim Kocagöz ve İzmir'in İçinde Roma

(d. 13 Şubat 1916, Söke - ö. 5 Eylül 1993, İzmir). Türk romancı.

Samim Kocagöz d.13 Şubat 1916'da Aydın'ın Söke, ö.5 Eylül 1993'te İzmir Sosyal gerçekçi roman ve öykü yazarı.[1]]

13 Şubat 1916'da Aydın'ın Söke ilçesinde doğdu. Söke’nin tanınmış ailelerinden Necim Kocagöz’ün oğlu[2] , Ferzan ve Halil Kocagöz’ün ağabeyleridir.[3] Samim Kocagöz’ün annesi ise Saliha Vahide Hanım’dır.[4]

Samim Kocagöz, Ferzan Gürel ve Halil Kocagöz, edebiyat dünyamızda isim yapmış üç değerli kalemdir. Sanatsever bir aileden gelen Kocagözler pek çok yazar şair ve ressam yetiştirmiştir. Ressam Ziya Gürel, Samim Kocagöz’ün yeğeni Rezzan Gürel’in oğludur.  Ayrıca Şükrü Sina Gürel'in öz dayısıdır.

İlkokulu Söke’de okuyan Samim Kocagöz, 1928 yılında ilkokulu bitirdi.  Orta ve lise öğretimini İzmir Erkek Lisesi′nde tamamladı. Çiftçilikle uğraşan bir aileden gelen Samim Kocagöz, Söke’nin tanınmış çiftçi ailelerinden birine mensuptu. Bu yüzden tatil günlerini Söke’deki arazilerinde ailesine yardım(

  • Telli Kavak (1941), Sığınak (1946), Sam Amca (1952), Cihan Şoförü (1954), Ahmet′in Kuzuları (1958), Yolun Üstündeki Kaya (1964), Yağmurdaki Kız (1967), Alandaki Delikanlı (1978), Koca Tülü (1982), Gecenin Soluğu (1985)

 

Cevdet Kudret Solok (d. 7 Şubat 1907, İstanbul - ö. 10 Temmuz 1992, İstanbul) Yedi Meşale,

Yedi Meşale edebiyat topluluğunun kurucularından edebiyatçı ve edebiyat tarihçisi    

Cevdet Kudret,7 Şubat 1907’de İstanbul’da doğdu. Tam adı Cevdet Kudret Solok'tur. Soyadı kanunu çıktığında Solok soyadını almış, 1934 fakat 1959 yılında Kudret soyadı ile değiştirmiş ama bu yüzden de Cevdet Kudret Solok olarak adı anılır olmuştur.[1]

Cevdet Kudret, yoksul bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da Dünya’ya geldi. Birinci Dünya Savaşı’nda dokuz yaşındayken babasını Musul Savaşı’nda kaybetti. Annesi tarafından büyütüldü. İlk ve orta öğretiminden sonra İstanbul Erkek Lisesini devam etmeye başlamıştı fakat hastalığı yüzünden İstanbul Erkek Lisesindeki öğretimini yarım bırakmak zorunda kalmıştı.  Daha sonra İstiklâl Lisesini devam etmeye başladı ve İstiklal lisesinden mezun oldu.(1930)

Babasız, yetim ve yoksul olmalarına rağmen annesi onun eğitimi için elinden gelen her çabayı ve fedakârlığı göstermişti. Bu sayede. İstanbul Darülfünunu Hukuk Fakültesi'ni bitirmeyi de başarmıştı. (1933).

Yazın dünyasına lise yıllarında iken atıldı. Edebiyat dünyasına 1927’de Servet-i Fünun dergisinde yayımladığı şiirlerle giriş yaptı. Meşale Dergisi çevresinde toplanan  Yedi Meşalecile grubuna katıldı.  Yedi Meşaleciler  dergisinde çalışan yedi genç yazar bir araya gelerek o güne dek yazdıklarını Yedi Meşale adında bir kitapta toplamışlar edebiyatta yeni bir hamle başlatmak amacıyla bir araya gelmişlerdi.(1928). Yedi Meşaleciler 1928 yılında kurulan, : Yaşar Nabi Nayır, Sabri Esat Siyavuşgil, Muammer Lütfi Bahşi, Kenan Hulusi Koray, Ziya Osman Saba  Vasfi Mahir Kocatürk , Cevdet Kudret Solok gibi biri hikâyeci diğeri şair olan yedi gencin bir kitap çıkararak başlatmak istedikleri edebî hareket olarak dikkat çekti.( bkz  

   Bütün öykülerini  " Sokak " adlı eserinde toplamıştır.

 

Yedi Meşaleciler Yaşar Nabi Vasfi Mahir Ziya Osman Hayatları Şiirleri.

Yedi Meşaleciler Sabri Esat Muammer Lütfi Cevdet Kudret Kenan Hulus

Yedi Meşaleciler Topluğu ve Dağılması

Yedi Meşaleciler Topluğun Kuruluşu İlkeleri ve Tenkidi

Yaşar Kemal

İnce Memed Hakkında Özet ve İnceleme Yaşar Kemal

Ölmez Otu Hakkında Konu Özet Yaşar Kemal

Orta Direk Hakkında İçerik Özet İnceleme Yaşar Kemal

Yer Demir Gök Bakır Hakkında İçerik Özet Analiz Yaşar Kemal

Demirciler Çarşısı Cinayeti Hakkında Özet Analiz Yaşar Kemal

:   '1923; Gökçedam, Osmaniye), Türk romancı, senaryo ve öykü yazarı.

D.T. 1923 Osmaniye Roman, senaryo ve öykü yazarı

İnce Memed  adlı romanı yaklaşık olarak kırk dile çevrilmiş ve yayınlanmış ve Kitaplarının yurtdışındaki baskısı yüz kırktan fazla olan tanınmış bir romancımızdır.[1]

Yaşar Kemal’in asıl adı Kemal Sadık Gökçeli'dir. Aslen Van Gölü’ne yakın Ernis (bugün Günseli) köyünden gelen bir ailenin çocuğudur.  Ailesi, Birinci Dünya Savaşı’ndaki Rus işgali yüzünden bu köyden göç etmiş,  Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Hemite ( Gökçedam) köyüne yerleşmiştir. Bu yüzden yazar Kadirli- Osmaniye ve Hemite köyü doğumludur.

Yaşar Kemal1926’da doğmuş ama doğum yılı bazı biyografilerde 1923 olarak gösterilmiştir. O yıllarda ailesinin doğum yılını geç gösterme alışkanlığı bulunduğundan asıl doğum tarihinin 1923 yılı olması akla yatkın gelmektedir.

 Yaşar Kemal’in annesi Nigâr Hanım babası ise Kürt asıllı Sadık Efendi'dir.  Sadık Efendi aslen Van-Erciş yolu üzerinde ve Van Gölü'ne yakın Muradiye ilçesine bağlı Ernis (bugün Ünseli) köyünden olan bir aileden dünyaya gelmiş [2] ve Yaşar Kemal’in anlatımına göre daha sonra Çukurova’ya göçerek Hemite köyüne ( bugünkü adı Gökçedam) yerleşmiştir. Yazar henüz beş yaşında iken babasının bir kan davası nedeni ile camide öldürülüşüne tanık olmuştur bu nedenel çok küçük yaşta babasız ve yetim kalmıştır.[3]  ( BKZ

  •     Sarı Sıcak, İst.: Varlık, 1952

  •     Bütün Hikâyeler, İst.: Cem, 1975.

Yorum yapmak için lütfenKayıt Olunya da